9 Nisan 2013 Salı

Çocuklara Kitap Okumayı Nasıl Sevdiririz?

"Oğlum hiç kitap okumuyor?'''', "Kızım beşinci sınıfa başladığından beri eline kitap almaz oldu,'''' diye söylenen kitapsever anne babalardan mısınız? Merak etmeyin, biraz çabayla çocuklarınız, kitabın yemek içmek kadar zevkli, çikolata kadar vazgeçilmez bir lezzet olduğunu keşfedebilir. Yeter ki ona zaman ayırın ve okuduğu kitaplar hakkında konuşmaktan sıkılmayın. Ve bırakın okuyacağı kitapları kendisi seçsin, siz değil.

ÇOCUĞUN DÜNYASI
Çocuğun dünyası oyundur. Oyuncaklar çocuğun zihninde yer eder. Bu bakımdan kitaplar da çocuğun dünyasında birer oyuncak olarak yer işgal etmelidir. Kitap, dergi ve gazetelerle oynarken eğer onları yırtarsa hiçbir menfi reaksiyon gösterilmemelidir. Aksi halde çocuk kitaptan korkacak ve uzaklaşacaktır.
Çocuğa anlaması kolay, ilgisini çekecek masal ve hikayeler okumak da kitabı ve okumayı sevmesine yardımcı olacaktır. Kelime haznesi genişleyecek, hayal gücü artacak, zekası ve anlama kabiliyeti artacaktır. Ancak burada dikkat edilecek husus, çocuğa anlaşılması zor şeyler okunmamalı, bilhassa dinlemeye zorlanmamalıdır. Okuma alışkanlığı kazandırma mevzuunda çocuğa yapılacak en menfi davranış, onu zorlamaktır.
Çocuk dinlemekten, okumaktan hoşlanmıyor diye, bu işten vazgeçmek de yanlıştır. Tatlılıkla, oyun ve eğlenceli yollarla ne edip edip çocuğa okuma zevki ve alışkanlığı kazandırılmalıdır. Ebeveynin çocuğuna bırakacağı en iyi miras herhalde İslamî terbiye ve kültürdür. Bunun en mühim yanı da çocuğun dinini öğrenmeye meraklı ve araştırmacı bir ruhla yetişmesidir. Okuyan, araştıran, yazan ve düşünen bir genç, hem insanlığa faydalı olacak, hem de iki cihanda bahtiyar olacaktır.

TEŞVİK VAR, ZORLAMA YOK
Ana-babaların kitap okuma alışkanlığını çocuklara kazandırılmasında en büyük rolü oynadığını ifade eden Dr. Mehmet Yavuz, çocuğu kitap okumaya teşvik ederken zorlayıcı olunmaması gerektiğine işaret etti. Çocuğu, yaşantısında önem verdiği konularla ilgili kitap okutmaya yöneltmenin de faydalı olacağını dile getiren Dr. Yavuz, "Ana-baba ve öğretmenlerin çocuğu çok iyi tanımaları yeterli değil. Çocuğun ilgi ve ihtiyaçları bilinmeli. Çocuğun gereksinimlerini bilen ana-baba ve öğretmenler, bu ihtiyaca cevap verebilecek kitaplar önerebilirler. Ve hepsinden önemlisi çocuğu okumaya teşvik etmek, ilgi alanı doğrultusunda mizah yayınlarını takip etmesini ve okumasını sağlayacak, böylece çocuğun hem mizah anlayışı gelişecek, hem de okumayı daha zevkli olarak algılayacak" diye konuştu.

Çocuk okuma alışkanlığını öncelikle ailede, sonra da okulda kazanır.Ebeveynler kitaba değer veriyorsa, düzenli olarak okuyorsa çocuklarının okumaları için de model oluyorlardır.Çocukların kitabı sevmeleri, bebeklikten itibaren anlama, algılama, fiziksel, zihinsel ve psikolojik durumuna ait gelişim özelliklerindeki ilgi ve beklentilerine göre sağlanabilir.
Çocuk kitap ilişkisi çocuğun okuma yazmaya başlamasından çok önceki bebeklik döneminden itibaren başlar. Bu nedenle kitapla ilk tanışma bu dönemlerde başlamalıdır.
Yaş dönemlerine göre kitap özellikleri şu şekildedir ;

3-5 yaş
  • Kahraman figürleri olan masallar
  • Tanıdık durumların anlatıldığı, yaşama ait
  • Nesneleri sınıflandırabileceği
  • İyi resmedilmiş
  • Hayal gücünü harekete geçiren metinlerin önem kazandığı
  • Konuları sade, resimleri öyküyü anlatacak güçte olmalıdır.
Çocuğa okunan kitap, kavramsal gelişimine ve anlama becerisine katkı sağlar. Bilişsel gelişimine ve kişiliğin temellerine katkı yanında öğrenme isteğini ve merakını tatmin etmeye, soru sormaya teşvik etmeye yardımcı olur.

5-8 yaş
  • Güçlü hikayeleri olan
  • Kavram ve dil yönünden gelişmiş
  • Karakterleri güçlü
  • Sadece iyi ve doğruyu değil, kötü-yanlış karakterleri de içeren
  • İçinde bilinen kelimeleri içeren
  • Gerçek hikayelerden alıntıları olan
  • Yeni bilgiler öğreten, eğitici
  • Okumayı yeni öğrenenler için kısa ve büyük yazılarla yazılmış
  • İlgi alanına giren kitaplar olmalıdır.
Hayal gücünü kullanarak yorumlar yapmaya, yeni şeyler denemeye, duygu ve düşüncelerini tanımaya, dilini uygun kullanmaya ve okuyan kişiyle fiziksel ve duyuşsal yakınlaşmayı sağlar.


Çocuklar ne diyor?
(Okan, 14 yaşında, sekizinci sınıf öğrencisi)
''Aptal mıyım ben?''
"Beşinci sınıfta okumuyordum artık. Elime tutuşturdukları kitapların çoğu berbattı. Başladığım her kitapta ''Tamam diyordum, bu seferki iyi gidecek,'' Nerdee? Ortaya konuşan çiçekler ya da çevreci tavşanlar falan çıkmıyor muydu; bende hemen ip kopardı.''''
(Cem, 10 yaşında, dördüncü sınıf öğrencisi)
''Odana git, kitabını oku!''
"Evdekiler madem ortalıkta dolaşmamı istemiyorlardı, neden dünyaya getirdiler beni acaba? En ufak bir şey olduğunda, ağızlarından çıkan ilk söz ''Doğru odana git ve kitabını oku!'' oluyor. Onlar yüzünden kitap okumaktan nefret edeceğim neredeyse...''''
(Sinan, 13 yaşında, yedinci sınıf öğrencisi)
''Ben çocuk değilim artık''
"Okumam gerekenler, giymem gerekenler, gülümsemem gerekenler... Annemle babam birtakım kitaplar taşıyıp dururlar. Her alışverişten benim için seçtikleri kitaplarla dönenler eve. Ben çocuk değilim artık! 13 yaşındayım ama hâlâ bana çocuk kitapları getiriyorlar.''''
(Selim,12 yaşında, altıncı sınıf öğrencisi)
''Aile klasiklerimiz''
"Bizim okul sürekli Klasikler''i okutuyor. Varsa yoksa tuğla gibi eski romanlar. Aramızın iyi olduğu öğretmenlere kaç kere dert yandık. ''Başka kitaplar verin, hemen okuyalım,'' dedik. Hiçbir şey değişmedi. Klasikler''den çok daha eğlenceli kitaplar var, biliyorum.''''
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...