26 Mart 2014 Çarşamba

Seçim nerelerde çetin geçecek?

Seçimlerde çekişmeli, yani yarışın heyecanlı geçeceği illerin haritasını hazırlamak için yola koyulduğumuzda bu illerin yukardaki gibi ülkenin büyük çoğunluğunu kapsayacağını tahmin etmiyorduk. Ancak hem önceki seçim sonuçları, hem son siyasi gelişmeler, hem de Al Jazeera muhabirlerinin bölgede yaptığı tespitler, birçok noktada yerel seçimlerin hararetli geçeceği verisini ortaya çıkardı. Bu yüzden aşağıda birbirleriyle benzer özellikler taşıyan ve birbirlerine yakın şehirleri tek bir potada ele aldık. Kuzey Ege Kuzey Ege’de yarış genel olarak Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti / AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında geçiyor. Daha önce buradaki Manisa ve Balıkesir’in oylarını sosyal demokrat seçmenlerin de desteği ile MHP kazandı. Ancak şimdi yeni yerel seçim kanununa göre buralarda AK Parti daha iddialı. Yani belediye başkanlığı seçiminde artık şehir merkezi dışında kullanılan oylar da devrede. Ve bu oylar 2011 genel seçimlerinde AKP’ye yöneldi. AKP yönetimindeki Kütahya’da ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki Çanakkale’de durum nispeten daha net. 30 Mart’ta bu şehirlerin kaderini, sol oylardan çok MHP ve AKP’nin birbirlerinden ne kadar seçmen alacağı belirleyecek. Başbakan Erdoğan’ın seçim mitinglerine bu bölgeden başlaması tesadüf değil. İç Ege İç Ege’de yer alan Denizli, Uşak, Afyon, Isparta ve Burdur da önceki bölge ile benzer özellikler taşıyor. Burada da genelde AK Parti - MHP yarışı var. MHP 2009’da aldığı Uşak'ta yeni adayı ile, Isparta’da mevcut belediye başkanı ile yarışa giriyor ve yüzde 10’u geçmeyen oy farklarıyla aldığı bu şehirlerde AKP’nin nefesini ensesinde hissediyor. Ancak Uşak’ta partisinin kazanamayacağını düşünen CHP seçmeninin bir kısmı ve Isparta’da artık varlık gösteremeyen Demokrat Parti’ye (DP) oy vermiş % 17’lik kitle MHP’nin elini rahatlatabilir. Bu şehirlerden Burdur’da, CHP % 1,46’lık oy oranıyla seçimi kaybetti. Önceki seçimler birçok parti için önemli bir referans ve burada MHP’yi tercih etmiş bir kısım seçmenin bu sonucun ardından CHP’ye oy vermesi şehrin el değiştirmesine yol açar. Afyon’da AK Parti’nin en güçlü rakibi MHP. Burada önceki seçimlere bakıldığında sol seçmenin neredeyse tamamı MHP’ye destek vermiş görünüyor. Seçim sonucunu siyasi gelişmeler ve şehirde ciddi oy potansiyeli olan Saadet Partisi’nin (SP) performansı belirleyecek. Akdeniz kıyısı 30 Mart: Kıyı savaşları Akdeniz kıyısında yer alan Antalya, Mersin, Adana ve Hatay’da 30 Mart akşamı ortaya çıkacak hiçbir sonuç şaşırtıcı olmaz. AK Parti % 5 oy farkıyla kaybettiği Antalya’da önceki adayı ile iddialı. Erdoğan miting ve açılışlar için bu kente sık sık uğruyor. Şimdiye kadar 29 kez kenti ziyaret eden Başbakan Antalya’yı almak istiyor. AKP’nin avantajı daha çok oy aldığı kırsalın da bu seçimde oy kullanacak olması. Mersin’de üçlü bir yarış var. AK Parti önceki yerel seçimde burada üçüncü olsa da artık etkili olan kırsal oylarıyla daha iddialı. İkinci olan MHP de şehirde sevilen adayı ile potayı zorlamaya aday. Şehrin kaderini MHP adayının hedeflediği oyu alıp alamayacağı ve alırsa da bunu CHP’den mi, yoksa AKP’den mi koparacağı belirleyecek. Her üçü de sonunda ipi göğüsleyebilir. Şehir merkezinde ve özellikle Tarsus’ta yaşayan Kürtlerin, Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) adayı yerine çözüm sürecini başlatan ve yürüten AK Parti’ye destek vermesi muhtemel. Adana'da da 3 ihtimalli bir yarış var. 3 majör partinin yanında 4 farklı partiden 5 defa belediye başkanı seçilen ve son olarak MHP’den aday olan ve kazanan Aytaç Durak da bağımsız olarak adaylığını koymuştu. Ancak Durak MHP lehine adaylıktan çekildiğini açıklayarak Adana'da bu partinin elini güçlendirdi. Hatay, Suriye iç savaşından en çok etkilenen kent. Şehirde bulunan sınır kapılarında gerçekleşen intihar saldırılarının sebep olduğu ölümler, il sınırları içinde Suriyeli sığınmacıların fazla oluşu, ihracat yapmanın zorlaşması ve burada sayıları hayli fazla olan nakliyatçıların yaşadığı sorunlar hükümet aleyhine bir hava yaratıyor. AK Parti, eski Adalet Bakanı'nı buradan aday göstererek zayiatını azaltmaya çalışsa da CHP bir önceki seçimi kazanan AK Parti’li belediye başkanını aday göstererek ciddi bir hamle yaptı. Burada seçim kesinlikle iki aday arasında geçecek ve her sonuca gebe. Çekirdek Anadolu Çekirdek Anadolu diye tabir edebileceğimiz Amasya, Çorum, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir, Aksaray ve Niğde hattında AKP yarışın sabit üyesi. Kimi yerlerde CHP, kimi yerlerde de MHP karşısına çıkıyor. Burada muhalefet partilerinden birbirlerine oy geçişi İç Ege’deki kadar değil. Bunda en önemli etken CHP oylarının önemli bir kısmının Alevi seçmenlerden gelmesi. Geleneksel olarak CHP’li olan bu kitle MHP’ye oy vermekte daha temkinli. Bu da yarışta her partinin kendi bacağından asılması anlamına geliyor. Amasya ve Niğde’de 3 parti de güçlü. Durumu MHP’nin sağ seçmenlere yönelik başarısı belirleyecek. Bu, CHP’nin de aradan sıyrılmasına sebep olabilir. Ancak bu iki şehirde % 40 ile önceki seçimi kazanmış olan AK Parti hâlâ favori. Çorum’da AKP - CHP yarışı var. AKP bir adım önde olsa da burada alevi ve sol oyların yanında milliyetçi oyları da alabilen CHP kıran kırana bir yarışın içinde. Kırıkkale, Aksaray ve Nevşehir’de MHP - AKP yarışı var. Kırıkkale’de önceki seçimde etkili olan DP’ye oy veren kitlenin bu sefer kime oy vereceği büyük önem taşıyor. Aksaray ve Nevşehir’de AKP’nin önünde MHP dışında bir parti yok. MHP, tek alternatif olma özelliği ve buna bağlı olarak sağ seçmenden alacağı her ekstra oy ile AKP’ye yaklaşıyor. Yukarıda bahsi geçen illerde sonucun ne olacağını elbette şimdiden bilmek mümkün değil. Ama tümü AKP’li belediyelerce yönetilen bu illerin muhtemel bir el değişikliği oy oranlarından öte bir etkiye yol açabilir. Nüfusları fazla olmayan bu kentler son seçimlerde AKP renklerine boyanan Türkiye haritasının genel görünümünde psikolojik etkisi olan bir değişikliğe yol açma potansiyeline sahip. Kuzey Batı Anadolu Eskişehir’de burayı elinde bulunduran CHP ile AKP arasında kıran kırana yarış var. Şehri yöneten CHP’li belediye başkanı çok seviliyor ama artık Büyükşehir Belediye Başkanlığı için oy kullanacak olan kırsal bölgelerde AKP daha güçlü. Bolu ve Bilecik’te 2009 yılında CHP % 0.5 ve % 2.7 oy oranları ile yarışı kaybetti. Bu iki şehirde 2009’da milliyetçi oyların emaneten CHP’ye yöneldiğini, 2011 seçim sonuçlarından rahatlıkla görebiliyoruz. Yarış CHP ve AK Parti arasında. MHP; Kastamonu, Bartın ve Karabük’te önceki yerel seçimde ipi göğüsledi. Karabük’te fark % 0.13 gibi düşük bir oy oranıydı. Çankırı’da ise MHP % 1.5’lik oy farkıyla kaybetti. Buralarda AKP ile MHP arasında kıyasıya bir yarış gerçekleşecek. Doğu Karadeniz Doğu Karadeniz’de en sıcak noktalar her ikisi de büyükşehir olan Ordu ve Trabzon. Ordu’da ipi daha sonra CHP’ye geçen Demokratiki Sol Parti (DSP) adayı göğüslemişti. İlk defa etkili olacak kırsal oyları AKP’yi de CHP kadar iddialı hale getirebilir. Trabzonlular önceki seçimde CHP’yi son seçimde AKP’yi tercih etti. İki seçimde de taraflar rakibine fark atamadı. Durum her iki sonuca da açık. Gümüşhane’de çok az bir farkla MHP, Bayburt’ta ise az bir farkla AK Parti yarışı kazandı. Buralarda da bu iki parti arasında el değiştirmeler olabilir. Bayburt’ta genel seçimde AKP’yi, yerelde ise kendi partisini destekleyen ve hatırı sayılır bir oyu olan Saadet Partisi seçmeninin ne yapacağı önemli. Erzincan çevresi Erzincan, Sivas, Erzurum ve Elazığ’da AKP ve milliyetçiler yarışıyor. Erzurum, hükümet ile çatışan eski müttefik Fethullah Gülen’in doğduğu kent. Cemaat'in en güçlü olduğu yer ve bu kitlenin şehirde zaten önemli bir güce sahip MHP’ye yöneleceği kesin. Bu da şehirde MHP - AKP yarışını öne çıkarıyor. Üçüncü bir seçenek yok. Erzincan ve Elazığ’da da AKP karşısındaki en ciddi rakip MHP. Bu parti, burada gösterdiği adaylar ve son gelişmelerin ardından AKP’yi zorlamaya aday. Tunceli’de CHP - BDP yarışı var. Şehirde sayıları hayli fazla olan sosyalistlerin aday çıkarmak yerine BDP’yi destekleyecek olmaları zaten belediyeyi elinde bulunduran bu parti için avantaj. Ancak genel seçimde şehrin mevcut iki milletvekilini de alan ve genel başkanı da Tuncelili olan CHP, BDP’nin belediye hizmetlerinden memnun olmayan bir kitleyi de yanına çekerek şehirde yarışa girdi. Tunceli’de de üçüncü bir seçenek zor görülüyor. Sivaslı olan Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünün ardından bu parti 2009 seçimlerinde % 50 oy ile şehri aldı. Bu partinin Sivas’ta bu sefer nasıl bir performans göstereceği çok önemli. İbre 2011 genel seçimlerinde büyük oranda AKP lehine dönmüştü. Yarış AKP ve BBP arasında geçecek gibi görünüyor. Ardahan’da önceki seçimde sol oylar CHP ve DSP arasında eşit bir şekilde bölündü. Bu da AKP’nin şehri almasında etkili oldu. Oy toplamı % 30’u bulan diğer partilerin seçmeni de bu yarışta büyük oranda AKP ve bu seçimde sol adına tek başına yarışacak gibi görülen CHP arasında bölünecek. Yarış kıran kırana… Van Gölü çevresi Kürtlerin oy tercihi Önceki yerel seçimde Ağrı, Muş ve Bitlis’te AKP, Siirt ve Van’da BDP seçimi kazandı. Iğdır Belediyesi 2009’da MHP’den, BDP’den önce kurulan Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) geçti. Şehirdeki Azeri seçmenin ciddi bir kısmı sağ oyları böldüğü ve buna sebep olduğu gerekçesiyle AKP’ye kızgın. AKP yine aday gösterse de seçim MHP ve BDP arasında geçecek gibi görülüyor. 2011 seçimlerinde MHP’nin burada birinci olması da bu küçük şehri, seçim sonucu en çok merak edilen yerlerden biri haline getiriyor. 2011’de,yerel seçimin aksine Muş’ta BDP destekli bağımsız aday, Siirt’te de AK Parti ipi göğüsledi. Söz konusu şehirlerde hiçbir galip diğerine büyük bir fark atamadı. Yani bu şehirlerde iki parti de seçimi kazanma konusunda iddialı. İstisnai bir durum Van’da var. 2011 Van depreminin ardından şehre yapılan yatırımlar ve Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) binaları AK Parti lehine bir rüzgar estirmiş durumda. Burada AK Parti, BDP karşısına önceki seçimlerden daha iddialı olarak çıkıyor. Suriye sınırı Mardin’in kaderini yeni yerel seçim kanunu belirleyecek. Şehri elinde bulunduran AKP, mevcut belediye başkanının kan kaybetmesi ve artık ilçe ve köylerin de büyükşehir için oy kullanacak olması sebebiyle zor durumda. BDP güçlü olduğu kırsal oyları ile çok daha avantajlı. Şanlıurfa siyasette İslami öğelerin daha etkili olduğu bir yer. Üstelik il sınırları Mardin’den farklı olarak daha fazla Arap ve Türkmen nüfus barındırıyor. Bu seçmenlere muhafazakâr Kürt oyları da eklenince AKP kan kaybetse bile Urfa’da favori. Köylerin ve doğu ilçelerinin oylarıyla BDP’nin AKP’yi zorlaması muhtemel. Kilis’te CHP zayıf aday göstererek burada potansiyeli olan MHP’ye üstü kapalı destek veriyor. Suriye iç savaşının yarattığı tepki oyları ile birlikte MHP burada AKP karşısında ciddi bir rakip haline geldi. 3 devasa şehir Nüfuslarının toplamı 25 milyonu bulan İstanbul, Ankara ve İzmir'de sonucun ne olacağı herşeyden önemli. Bu 3 şehirle ilgili makalelere ve interaktif haritalara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. İstanbul'u alan Türkiye'yi alır Ankara'da ispat savaşı İzmir: 'Kale' fethedilebilir mi? Sonuç Önceki seçim sonuçları ve Al Jazeera ekiplerinin gözlemleriyle ele alınan bu tespitler 30 Mart akşamı ortaya çıkacak tabloyu tam olarak yansıtamaz. Yeni yerel seçim kanunu, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, İktidar - Cemaat kavgası, Gezi Parkı eylemleri, internette yayınlanan ses kayıtları, çözüm süreci, dış politika ve ekonomik göstergeler iktidar lehine ya da aleyhine bambaşka durumları ortaya çıkarabilir. Seçim sonuçlarına göstergeler değil seçmen tercihleri karar verecek. Kaynak: Al Jazeera

JP Morgan'dan seçim senaryosu: Eğer AKP kazanırsa...

Türkiye'deki yerel seçim sürecini ve bu seçimden çıkacak sonuçları değerlendiren JP Morgan, yerel seçim sonuçlarının Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 2015'de yapılacak genel seçimler öncesinde Türkiye'nin politik görünümünü belirleyeceğini bildirdi. Seçim sonuçlarına ilişkin senaryolarını ortaya koyan JP Morgan, seçimlerde iktidar partisi AKP'nin oyunun yüzde 30-35 oranında çıkması senaryosuna yüzde 5 olasılık verirken, böyle bir sonucun Başbakan Erdoğan'ın Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olmayacağı, 2015 seçimlerin öncesinde popülaritesini geri kazanmak için büyüme taraftarı politikalar uygulayacağı, piyasaları sakin tutmaya çalışacağı anlamına geleceğini savundu. AKP'nin oyunun yüzde 35-40 aralığında gerçekleşmesi senaryosuna yüzed 30 olasılık veren JP Morgan, böyle bir sonuçta da Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı için aday olmayacağını ve desteğini artırmak için kamu harcamalarını artıracağını öngördüklerini vurguladı. AKP'nin seçimlerde yüzde 40-45 arasında oy alması olasılığına yüzde 55 şans veren JP Morgan, oyun bu bandın üst sınırına yakın olması olasılığını da yüzde 40 olarak ifade etti. JP Morgan böyle bir sonucun Başbakan Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı için aday olmaya cesaretlendireceğini öngördü. JP Morgan, Başbakan Erdogan'ın böyle bir sonuçta Cumhurbaşkanlığı için yarışmaması olasılığını ise yüzde 15 olarak belirledi. JP Morgan, AKP'nin yerel seçimlerde yüzde 45-50 arasında bir oy almasını ise yüzde 10 olasılık olarak görüyor. Bu senaryoya piyasanın ilk tepkisinin pozitif olacağını belirten JP Morgan, ancak bu sonucun ülkede politik gerilimi artırması potansiyeli olduğunu da vurguladı.

Güneş çarpmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?

Güneş çarpmasında ilkyardım nasıl olmalıdır? • Her şeyden önce panik yapmadan çocuk serin bir yere taşınmalı • Vücudu sıkan giysiler mutlaka çıkartılmalı ve çocuğun rahat olması sağlanmalı • Eğer çocuğun ateşi varsa; başa, kasıklara ve koltuk altına soğuk kompres uygulanmalı • Çocuğa içecek bir şeyler verilmeli ve kaybedilen su ve tuzlar yerine konmalı • Çocuğun bilincinin kapanması durumunda ya da ateşin çok yükseldiği durumlarda çocuk mutlaka en yakındaki sağlık kuruluşuna götürmek ark, bahçe ve ormanlarda geçirilen zamanların da fazlalaştığı yaz aylarında, böcek sokmaları ile de sıkça karşılaşılır. Böcek sokmasından sonra ortaya çıkan reaksiyon kişiden kişiye farklılık gösterir. Olağan reaksiyon ağrı, şişme ve sokulan bölgede etrafında oluşan renk değişikliğidir. Bölgenin su ve sabunla yıkanması en basit ve etkili tedavidir. Buz uygulanması şişliği ve ağrıyı azaltabilir. Ancak akrep gibi bazı böcekler tarafından ısırılma ya da alerjik bünyedeki çocuklarda yaşanan bir böcek ısırığı ciddi sonuçlara neden olabilir. Bu gibi durumlarda; karın ağrısı, kusma, ishal, göğüste sıkışma hissi, nefes almada zorluk, hırıltılı solunum ve dilde şişme gibi belirtiler görülebilir. Bu bulgular görüldüğü takdirde çocuğun en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekir.

Mental Aritmetik

Mental Aritmetik Mental Aritmetik’te "abaküs sistemi" ile kullanıcılar zihinde bir abaküs görselleştir ve hesaplamalar zihinden yapılır. Hiçbir fiziksel abaküs kullanılmaz, sadece cevaplar aşağı yazılır. Mental Aritmetik günümüzde; Çin, Singapur, Güney Kore, Tayland, Malezya ve Japonya’da kullanılır. Bu sistemin faydaları arasında, zihinsel kapasiteyi geliştirmek, tepki hızı kazandırmak, hafıza gücü ve konsantrasyonu artırmayı sayabiliriz. Japonya, Çin ve Güney Kore’de bir çok günlük abaküs kullanıcısı vardır fakat bu kullanıcılar bir yandan da Anzan yöntemi ile Mental Aritmetik yeteneği kazanmak için çaba sarf ederler. Sağ beyin lobu hesaplama yaparken artan EEG aktivitesi ölçülmüştür. Standart abaküs, toplama, çıkarma, bölme ve çarpma, karekök almak için kullanılabilir. Ancak Soroban ve Anzan çalışılarak Mental Aritmetik’te bu işlemleri zihinden yapabilicek seviyeye gelinebilir. Soroban ve Anzan çalışmanın faydaları: Soroban kendi somut temsili (Roma rakamlarıyla benzer) yoluyla, sayıların sezgisel bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olur. 1.Ondalık basamak kavramı ile birimlerinin ilerlemesini gösterir. 2.Sayılar anında abaküse yerleştirilir ve eksiltilir.Müthiş bir hız kazandırır. 3.5'e ve 10'a tamamlayan sayılar eğitimi ile aritmetiğin mantığını açıklayarak öğretir, geliştirir. 4.Yararlı konsantrasyon niteliklerini, sabır ve dayanıklılığı geliştirir. 5.Doğru hesaplama yeteneğini ve güven duygusunu geliştirir. 6.En büyük kaynak olan zihinsel hesaplamayı,geliştirir. 7.Müthiş derecede sağ beyini geliştirir. 8.Daha fazla zihinsel kapasiteye yol açar. 9.Basit ve kolay bir şekilde çok sayıyı ifade eder. 10.Kişinin yeterlilik duygusunu geliştirir,başarı duygusu körükler

EĞİTİMDE VE MODERN JAPON TOPLUMUNDA SOROBAN

EĞİTİMDE VE MODERN JAPON TOPLUMUNDA SOROBAN Batı dillerinde Abaküs denilen Soroban, ilk hesap makinesi olarak kabul edilir. Japonya'da kültür ve eğitim gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.Soroban tekniklerinin Japon kültürünün önemli bir unsuru olduğunu iddia edilmektedir. Çinden 15. ve 16. yüzyıllarda Japonya'ya getirilen soroban değiştirildi.17. yüzyılda en hızlı soroban yayılması yaşandı Edo Döneminde soroban kullanımı ve büyük ölçüde halk eğitimine katkıda bulunmuştur.Yöneticiler ve halk soroban tekniklerinin değeri fark etti, matematik becerilerini geliştirmek, doğru ve hızlı bir şekilde hesaplamak için mükemmel bir yoldu.Nüfusun büyük çoğunluğu için sayılar büyük anlam taşır hale geldi. Edo döneminde hızlı bir ekonomik gelişmenin soroban tekniklerinin yaygınlaşması sonucu olduğuna inanılıyor. Edo Dönemi boyunca, Japonya kapalı, kendi kendini idame ettiren ülke oldu. Onun eğitim sistemi ilerledi ve soroban öğretimi devam etti. Bu zamanda, Japonya hızlı modernleşme, ekonomik gelişme ve eğitim sisteminde ilk değişimi yaşadı. Matematik eğitiminde, Arapça sayılar kağıt üzerinde hesaplamalar tanıtıldı. Yeni numara sistemine rağmen, soroban eğitimde güçlü konumunu korudu . Meiji Dönemi sırasında, nüfusun çoğunluğu Anzan (mental aritmetik) ve matematik'de büyük beceri gösterdi. 1944 yılında Sorobanla hesap yapılırken daha fazla hız kazanmak ve soroban kullanıcılarının ihtiyacını karşılamak için resmi soroban sınav sistemi Japonya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından tanıtıldı. Çarpma, bölme, toplama ve çıkarma, dört alanda hız ve doğruluk için resmi sınav testi hazırlandı. Sınav derecelendirmeleri "kyu" olarak adlandırılır. Bir kişi ilk kyu sınavı geçerek nitelikli soroban öğretmeni olabilirimiydi? İlk resmi sınav uygulandı, yaklaşık 45 milyon kişi sınavları almış ve 11 milyon kişi Sınavda 3., 2., ve 1. kyuya yükselmişti. Sınavlar tanıtılmış ve pek çok insan bunları almış olsa da, okullarda soroban gereksinimleri giderek azalmıştır. Neden? Bu soru, Japon toplumunun modernleşme ve bilgisayarlaşmaya doğru ezici bir eğilimi tarafından cevaplanır. Bugün, yeni yüksek teknoloji bilgisayarlar, ev aletleri ve eğlence öğeleri ile technostress bir artış ve insan değerlerinin ve düşünme sürecinin azaldığı hızlı tempolu dünya yarattık. Yüksek teknoloji ürünü makineler ve zaman tasarrufu sağlayan cihazların kullanımı ile, insanlar işin arkasındaki temel süreçleri unutmuştur. Toplum felsefe ve sanat gibi hayatın temel öğrenme ve anlama olgularına daha az zaman harcamıştır. Aynı zamanda, toplumun artık yeni teknolojik cihazların rahatlığı varken neden soroban ile temel matematik becerilerini geliştirme gereği duyması gerektiğini anlatmak, tüm bunların arkasındaki temel değerleri cevaplamamız gerekiyor. Soroban nedir? Nereden geldi? Dünyada nasıl bir rolü var? Değişen modern toplumlarda sorobana neden ihtiyaç var? Neden Japonya ve uzak doğuda bu kadar yüksek bir değeri var? Ülkemizde bu sektör nasıl gelişiyor,doğru olarak uygulanıyor mu? Soroban nasıl hızla ilerleyen Bilgisayar toplumun değeri olabilir? Biz soroban eğitimini nasıl ve hangi şartlarda vermeliyiz? Toplumda herkese dört işlemi, soroban ve anzan kullanarak hesaplama becerisi kazandırmak mümkün mü? Ebeveynlerin çocuklarına soroban eğitimi aldırması gerekir mi? Toplum hızla modernizasyon nedeniyle değerli becerilerini kaybetme tehlikesi yaşadı ve günümüzde soroban dahil olmak üzere tüm alanlarda temel değerlerini öğretmeye ve öğrenmeye dönüyor. Japonya Milli Eğitim Bakanlığı matematik temelleri öğretiminde soroban tekniklerini takdir etmiş ve 2009 yılında, ilköğretim müfredatını üçüncü sınıfta sadece soroban çalışması içerecek şekilde revize etmiştir. Sorobanı Uluslararasılaştırma. Soroban tarihinin açıkça sadece Japon olmadığını gösterir. Başlangıçta oldukça uluslararası bir öğe oldu.Japonyada 23 yıldır yabancı uyruklu öğrencilere bedava soroban dersleri uygulanıyor. Amaç Japon kültürünün bir parçasını paylaşmak ve Japonya ile diğer ülkeler arasında dostluk ve iyi niyeti teşvik etmektir. Yabancı öğrenci eğitim sınıfı Osaka Abacus Derneği ve Osaka Ticaret ve Sanayi Odası tarafından desteklenmektedir. Tüm talimatlar İngilizce olarak verilmektedir ve profesyonel Japon soroban öğretmenleri tarafından bire bir öğretilir. 1986 yılından bu yana, 81 ülkeden 920 öğrenci katıldı. Yaklaşık 50 öğrenci 3. kyuya geçti; yaklaşık 400 öğrenci 4., 5. veya 6. kyu almış ve 90 öğrenci anzan sınavlarını başarı ile geçmişlerdir.

Soroban Nedir?

Soroban Nedir? Soroban, Japonca’da abaküs demektir. Hesap makinesinin atası sayılan abaküsün Japonya’da kullanılan modeli olan soroban, bir hesaplama enstrümanıdır. Soroban’ın 1930'larda geliştirilen klasik modeli mental aritmetik çalışmaları için de kullanılır. Soroban’ın orta kirişinin üzerindeki tek boncuk 5 değerini (bu boncuklar, cennetsel boncuk olarak da adlandırılır) ve kirişin aşağısındaki dört boncuk ise 1 değerini temsil eder (toprak boncuklar). Bir soroban içinde çubukların sayısı her zaman tek sayı olur. Temel modellerin genellikle on üç çubuğu vardır. Ancak standart modellerin de çubuk sayısı 17, 23, 27 olabilir. Her çubuk bir basamağı temsil eder. Japonya'da yapılan sorobanların çoğu ahşaptan yapılır, boncukların da ahşap olmasına özellikle özen gösterilir. Boncuklar (bir çift koni şeklinde) genellikle biconal şeklindedir. Özellikle Japonya dışında yapılan bazı soroban boncukları, mermer, taş, hatta plastik bile olabilir ancak ahşaptan alınan verimi sağlayamazlar. Bir sorobanın maliyeti malzemelere bağlı olarak artabilir. İyi bir Soroban’da plastik ve renkli boyalar kullanılmaz. Soroban alırken ucuzunu aramak hatalı bir seçimdir, hesaplamada size üstün bir yetenek sağlayan bu enstrümanda ucuza kaçılmamalı, malzemesine işçiliğine ve özellikle ebatlarına çok dikkat edilmelidir. Soroban kirişinin üzerindeki noktalar birim çubuklarını temsil eder. Bu birim çubukları ve bunlardan herhangi biri hesaplanan tam sayının son rakamını göstermek için belirlenir. Hesap makinelerinin popülerliğine rağmen, Soroban günümüzde hala kullanılmaktadır. Japonya Ticaret ve Sanayi Odası, lisanslı Japon Soroban kullanıcılarına işe alımlarda öncelik tanır. Lisanslı kullanıcılar, her sene Soroban sınavına girerek derecelerini yükseltirler. Soroban’da ondalık sayı sistemi, görsel olarak ortaya konabilir. Çünkü, Japonya’da Soroban, matematik derslerinin bir parçası olarak ilköğretim okullarında öğretilir. Soroban öğretirken, öğretmenler şarkı gibi melodili bir şekilde talimat verirler. Soroban kullanım yeterliliğine sahip insanlar, Anzan olarak bilinen zihinsel hesaplama sistemine geçerler ve bu öğretimin bir parçası olarak, görselleştirme ve zihinsel hesaplama alanında özel yetenek kazanırlar. Hesap makinesinin kullanım kolaylığına rağmen, bazı ebeveynler çocuklarını Soroban öğrenmeleri için kurslara çocuklarını gönderirler. Burada ebeveynin amacı çocuklarını hesap makinesine bağımlı kılmadan hesap makinesinden daha hızlı hesap yapmalarını istemeleridir. Soroban ayrıca Alzheimer hastalığının tedavisinde de kullanılır. Tarihi Soroban 14. Yüzyıl’da Çin’den (Suanpan) kuzeye, 15. Yüzyıl’da da Kore yarımadasının üzerinden Japonya'ya gelmiştir. Suanpan ilk soroban formatı ile (kullanımı zor olan modeli) iki cennet boncuk kiriş üzerinde ve beş toprak boncuk kiriş altında olarak kullanılmıştır. Suanpan, ülkeye girişinden beri Japon tüccarlar tarafından kullanılıyor olmasına rağmen, Soroban, 17. yüzyıla kadar yaygın değildi. Bu yüzyıldan sonra Seki Kowa dahil olmak üzere birçok Japon matematikçi, bu sistemi kapsamlı olarak okudu ve geliştirdi. 1850 yılında,iki cennet boncuklu ve beş toprak boncuklu suanpan kullanımdan kaldırıldı. 1891 yılında, bir cennet boncuk ve dört toprak boncuklu modern yapılanmanın oluşturulması ile bir toprak boncuk ve bir cennet boncuk da kaldırıldı . Bu yapılandırma daha sonra 1930 yılında tekrar inşa edildi ve günümüzde kullanılan Soroban’a ulaşıldı. Soroban esas olarak 1940'lı yıllarda popülerliğine kavuşmuştur. Günümüzde Mental Aritmetikte kullanılan Soroban, aritmetiği büyük ölçüde basitleştirmektedir. Soroban ve Anzan çalışan kişilerin hızlı bir şekilde, hesap makinesi yada bilgisayardan daha hızlı hesap yaptıkları bilinmektedir

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...