26 Nisan 2023 Çarşamba

SORU 1 “Pandemi, Sağlık ve İklim Denklemine Yeni Bilinmeyenler Ekledi”

 Pandemi süreciyle birlikte tüm insanlık büyük bir altüst oluştan geçiyor. Öncelikle böyle bir salgının gerçekleşeceğini tahmin ediyordu sanırım epidemiyologlar. Seyrettiğim bir belgeselde, “asıl soru pandemi olacak mı değil, ne zaman” olmalı diyordu. Bir halk sağlıkçı hekim olarak bu konuda görüşlerinizi almak isterim. Bu durum bu kadar beklenirken, neden tüm dünya bu kadar hazırlıksız yakalandı?


“Dünya hazırlıksız mı yakalandı?” sorusuna cevap vererek başlayalım isterseniz. “Hazır olma” konusunu biraz açalım. Bireysel-toplumsal-küresel, ulusal- uluslararası, hane-mahalle-bölge-şehir ve sınıraşan hazır olma amaç, hedef ve stratejileri birbirinden farklıdır. Plan ve politika belgelerinin de farklı, aynı zamanda birbirini tamamlayıcı şekilde hazırlanması gerekir. Hazır olmanın temel unsurları yer, zaman, insan gücü, birlikte yapma kültürü ve bütçedir. Dünya kritik altyapılarını güven altına almışsa, bilinen ve bilinmeyen tehditlerle rahatlıkla başa çıkabilir. Özellikle “dünya” üzerine vurgu yapmak isterim. Günümüzde var olmanın, ben ve sizin varlığınıza bağlı olduğunu çok iyi öğrendik. Bütün bu süreçler, büyük verinin (big data) süzülüp, amaçlar doğrultusunda en verimli şekilde kullanılmasının önemini, yenilik (inovasyon) ihtiyacını ve sayısallaştırmanın (dijitalizasyon) gelecek olduğunu insanlığa hatırlattı. Gelecek için enerji şarttır. Farklı bir pencereden bakıldığında da; artan nüfus ve özellikle de nüfus yoğunluğu (kilometrekareye düşen insan sayısı) sağlıklı yaşam ortamlarının inşasını ve sürdürülmesini imkânsız hale getirebiliyor. İnsanlar, taleplerini karşılayacak merkezlere yakın yerleşmeye çalışırken; bu merkezler çevre, sosyal yapı ve sağlık açısından riskli bölgeler haline geliyor. Geliştiğini düşünen insanlar ve toplumlar, özellikle yaşama sağlıklı başlamak ve yaşamı kaliteli sürdürmek gibi sağlığın sosyal belirleyicilerini göz ardı etmeye başladılar. Toprağa çıplak ayakla basmak yerine yürüyen bantlarla ve/veya ışınlanarak eve ulaşmanın derdine düştüler.
Gündemi ve kafası bu kadar karışık olan insanlara, iklim değişikliğinin hızla artan etkilerini, hazırlıklı olma, uyum sağlama, direnç kazanma, olayları iyi yönetme ve etkiler ortadan kalktıktan sonra toplumu eski haline hızla döndürme süreçlerini anlatmaya çalışıyorduk uzun süredir. Soyut gibi görünen bir olayı somutlaştırmak için, “kanıt gerekir” diyorduk. Kanıtları iklim taraflarının (COP) raporlarından takip ediyorduk. İklim değişikliği ile ilgili olağanüstü bir olay için “Dünya hazırlıksız mı yakalandı?” sorusunun cevabını “evet” diye verebilirdim. Çünkü, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktörü COP 25’te (2-13 Aralık 2019), açık bir şekilde, “geç kaldık” demişlerdi. Halbuki, iklim değişikliği için her türlü senaryo çalışılmış ve hazır olma stratejileri de ortaya konmuştu. Peki neden umutsuzluk var? Cevap COP 24 ve COP 25’te DSÖ tarafından yayımlanan raporlarda yer alıyor.


Pandemi konusuna gelirsek; 2017 yılında “Uluslararası Finansal Hazırlık Çalışma Grubu” tarafında Dünya Bankası için hazırlanan “Panik ve İhmal Yerine, Sağlık Güvenliğine Yatırım Yapmak: Ulusal Düzeyde Pandemi Hazırlığının Finansmanı” başlıklı rapor ilginç bilgiler ortaya koyuyor. Raporda; 2003 şiddetli akut solunum yolu sendromu (SARS-CoV), 2005 Kuş Gribi (Avian İnfluenza), 2009 Pandemik İnfluenza A (H1N1-Domuz Gribi), 2012 MERS-CoV, 2014 Ebola (virüs 1976’da tanımlanmıştır), 2015 Zika (1952’de insanda saptandı) ardından ekonomik çöküşlerin beraberinde geldiği vurgulanıyor. Geçen sürede, bu büyük olaylardan ders alınmadığı; pandemi hazırlık ve müdahale yatırımlarının “acımasızca” yetersiz kaldığı; çok uzak olmayan bir gelecekte dünyanın yeni bir pandemi ile yüzleşeceğinin bilindiği; yeni patojenlerin kaçınılmaz şekilde savunma mekanizmalarını aşarak derin yaralar bırakacağı ve dünyanın savunmasız kalacağı belirtiliyor.


2019 yılında DSÖ, “Küresel İnfluenza Stratejisi 2019-2030, Önleme, Kontrol, Hazır Olma” belgesini yayımladı. Belge; DSÖ 13. Genel Çalışma Programı kapsamında yer alan “sağlık acilleri” stratejik önceliğini desteklemek için hazırlanmıştı ve Dünya Bankası raporunda referans alınan tüm olaylardan elde edilen deneyimlerle geliştirildiği anlatılmıştı. Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı tarafından “Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı, 2019”u hazırlanmıştır.


Eylül 2019’da, DSÖ tarafından yayımlanan “Risk Altındaki Dünya: Sağlık Acilleri için Küresel Hazırlık Yıllık Raporu, Küresel Hazırlık İzleme Kurulu, Eylül 2019” belgesinde, üzerinden yıllar geçtikçe unutulan sağlık acillerinin her zaman akılda tutulması gerektiği; her düzeyde liderin önceliğinin tüm toplumu etkileyecek sağlık acillerine hazırlıklı olmak olduğu da belirtilmişti. Bu belgede dünyayı sağlık acillerine hazır hale getirecek yedi acil faaliyet önerilmişti:


1- Hükümet başkanları taahhütte bulunmalı ve yatırım yapmalıdır.


2- Ülkeler ve bölgesel kuruluşlar örnek teşkil etmelidir.


3- Bütün ülkeler güçlü sistemler inşa etmelidir.


4- Ülkeler, destekleyiciler ve çok taraflı kurumlar en kötüsüne hazırlıklı olmalıdır.


5- Finansman kurumlarının finansal risk planlaması ile hazır hale gelmeleri esastır.


6- Kalkınma yardım fonları, hazırlık için teşvikler oluşturmalı ve miktarları artırmalıdır.


7- Birleşmiş Milletler koordinasyon mekanizmalarını güçlendirmelidir. Her şey hissedilmiş, düşünülmüş ve “hazır olma” hazırlıkları yapılmıştı. Aralık 2019’da dünya COVID-19 pandemisiyle bu şekilde karşılaştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...