8 Ağustos 2010 Pazar

Derse Karşı İstek Ve Arzu Nasıl Oluşturmalısınız?

Öğrencilerinizde Derse Karşı İstek Ve Arzu Nasıl Oluşturmalısınız?

“Öğrencilerine öğrenme arzusu aşılamayan bir öğretmen, soğuk demiri döven bir demirci gibidir.”
Horace MANN


Öğrencilerimizin daha kolay öğrenmeleri için eğitim-öğretime mutlaka “neşe ve istek tuzu” katılması gerekmektedir. “Neşe ve istek” gerçekten de önemli bir “motivasyonel öğrenme yöntemi” dir. Bunun için çocuklarımızda öğrenme faaliyetlerine karşı “neşe ve istek” meydana getirmemiz şarttır yoksa çocuklarımız iyice okuldan soğurlar. Dersler konusunda yaptığımız baskılar, sıkıştırmalar onların öğrenme isteklerini öldürüyor. “Gönülsü çiğnenen aş, ya karın ağrıtır ya baş.” Sözüyle atalarımız da bu gerçeğe işaret etmişlerdir.


6. ve 7. sınıf öğrencilerine ; “Ders denilince ne hissettiğinizi bana söyler misiniz?” diye sorduğumda genelinden aldığım cevaplar gerçekten felaketti:
· “Kusacağım geliyor.”
· “Nefret ediyorum.”
· “Kabus gibi bir şey.”
· “Tiksiniyorum.”
Bu cevapları veren bir öğrencinin başarılı olması ne kadar mümkündür? Ve acaba başarısızlık sadece bu öğrencilerimizin suçu mudur yoksa onlarda derse karşı ilgi ve istek uyandıramayan bizlerin de başarısızlıkta suçu yok mudur? Goethe’ nin de ifade ettiği gibi: “Bir şeyi öğrenmek için, önce onu sevmek gerekir.”
San Diago Eyaleti’nde yapılan bir araştırma, neşe ve isteğin öğrencilerin sınavlarında daha başarılı bir sonuç elde etmelerine yardımcı olduğunu gösterdi. Dersten tam altı hafta sonra yapılan sınavda eğlenceli derslere istekle katılan öğrenciler daha fazla başarı sağladılar.

“En iyisi gençlerde öğrenme hevesini ve sevgisini uyandırmaktır. Yoksa kitap yüklü eşek yaparız onları. Kırbaç zoruyla bilim dolu çanta taşıyorlar onlar. Oysa bilimi evimizde saklamak yetmez,evlenmek gerek onunla.”
MONTAIGNE


Öğrenmede yaygın olarak kullanılan teknik, öğrencilere belirli düz metinleri sistemli bir şekilde aktarmak ve aktarılan bu metinleri ne düzeyde anladığını sınavlarla ölçmektir. Ancak şu anda hem düşünmeyi teşvik etmek hem de öğrencilerin ilgilerini daha fazla derslere yoğunlaştırmak amacıyla yeni eğitim anlayışı içerisinde önerilen alternatif bir görüş var; ders kitaplarının her bir cümlesinin “soru” formatında yeniden yazılmasıdır. Çünkü sorular düşünceyi ateşleyip, ilgileri toplarken, şu an yapılan hazır cevaplar sunan anlayış, düşünmeyi köreltip insanı tembelliğe itmektedir. Öğrencilerimizin üretken zekaya sahip olmasını istiyorsak onlara hazır cevapları vererek değil, onlara HAYATA DAİR sorular sorarak bunu başarabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...