8 Ağustos 2010 Pazar

Sürekli Kendinizi Geliştirin

Sürekli Kendinizi Geliştirin Bilgiye Ve Öğrenmeye Değer Verin.
“Kendini yetiştirmeyen ve yükselmeyen başkalarını da yetiştiremez, yükseltemez.”
DISTERWEG
“Kendi eksiğini gören ve onu tamamlayan bir öğretmen, başarıya adaydır.”
BACON
Öğretmen, öğrencileri ve çevresi için bilgi kaynağı olmadıkça, onlar üzerinde olumlu etkiler oluşturamaz. Öğretmenlik aynı zamanda devamlı bir öğrencilik demektir. Günümüzün bilgi çağı olduğu düşünülürse öğrendiğimiz bilgiler her yıl eskimekte, eski bilgilerde artık değerini yitirmektedir. Onun için öğretmenin sürekli kendini yenilemesi zorunludur. İdeal öğretmen, bilgilerine güvenme yerine , kimseyi küçümsemeden herkesten almasını bilir ve gereken birikimlerini tamamlar.
Büyük bilgin Hammad er-Ravi bunu şöyle dile getirmiştir:
“Artık bu kadar ilimle meşguliyet yetmez mi?” diye sorulduğunda;
“Ne yapalım, var kuvvetimizi harcadık, ilmin nihayetini bulamadık. Şairin dediği gibi: ‘ Dağın birini geçince, başka bir dağ karşımıza çıkıyor.” cevabı veriyor.
Sürekli öğrenmek zorunda olduğumuza güzel bir örnek de Astronom LAPLACE’ ın hayatıdır. LAPLACE 78 yaşında öldüğünde hala işinin başındaydı ve son sözü kendimizi geliştirmek zorunda olduğumuza işaret ediyordu: “Bildiklerimiz hiçbir şey, bilmediklerimiz muazzam.”
21. Yüzyılın başına kadar dünyada değişim kaplumbağa hızıyla oluyordu. Bilgi değişiminin dönüşümü 1500 yılı alıyordu. Sadece yüzyıl öncesine gidip baksak bu günkü gelişmeleri hayal bile etmemiz mümkün olamazdı. Telefon, radyo, televizyon, bilgisayar kanalıyla ses ve görüntülerin dünyanın öbür ucuna hatta uzaya gönderilmesi durumu, İnsanların birkaç saat içinde okyanus aşırı yolculuklar yapabilmeleri gelişmelerin geldiği durumu göstermektedir.

1940’ da 500 yıla inen bilgi yenilenmesi,
1980’ de 2.5 yıla,
1999’ da 6 aya inmiştir.
2002 yılında 39 güne inmesi öngörülüyor.
Yani kişiler, çalıştıkları ve uzmanı oldukları alanlarda bile kendilerini hızla yenilemek zorundadır. Artık diplomasını alıp duvara astıktan sonra hiç kitap okumayan mesleğini sürdüremez.
Örneğin; 10 yıl önce üniversiteden mezun olan bir öğretmen eğer önceki bilgilerini yeni bilgileriyle beslemiyorsa eskimiş duruma düşecektir. Günümüzde bilgilerini değişim doğrultusunda yenilemeyen herkes eskiyecektir.
Okullarından mezun oldukları bilgileri 10 yıldır değiştirmeden anlatan öğretmenler olduğunu duyunca geleceğimiz adına nasıl üzülmeyelim. 21. Yüzyılda çocuklarımızı yerinde saydıracak değil, ufuklarını açacak öğretmenlere ihtiyacımız var.
Uygar dünyaya mutlaka ayak uydurmak istiyorsak sürekli gelişen bilgi kaynaklarını yakından ve ilgiyle takip etmek zorundayız.

Bilgiye ve öğrenmeye değer veren sürekli kendini geliştirme çabası içinde bulunan öğretmen verimli ve üretken bir öğretmen haline gelecektir.

Dr. E. R. KORN ve Dr. G. J. PRATT yaptıkları araştırmalar sonucunda, üstün verimlilik düzeyine sahip kişilerin aynı zamanda şu özelliklere de sahip olduklarını tespit etmişler:
· İşine bağlı olmak
· İçinde yaşanılan ana konsantre olmak.
· İşleri başarma ve dünyayı değiştirme konusunda yürekten gelen bir güce sahip olmak.
· Aksilikler ve hayal kırıklığı karşısında sabırlı, azimli ve toleranslı olmak.
· Üretken olmak.
· Kişilere durumlara ve beklenmedik olaylara uyum sağlamak
· Az imkanlarla çoğu başarmak
· Pes etmemek ve iyimser olmak.
· Makul hedefler çizmek
· Zamanı yönetmek.
Bu özelliklere sahip öğretmenlerimizin sayısını arttırdığımız zaman, geleceğimize güvenle bakabiliriz. Yoksa karşısına çıkan en ufak engellemeye ve sıkıntıya bile katlanamayan yapıdaki insanlarla geleceği şekillendirme düşüncesi hayalden ileri gitmeyecektir kanaatindeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...