8 Mart 2013 Cuma

Git Şikayet Et O Zaman


2 haftalık uzaklıktan sonra İstanbul'a döndük bir kaç gün önce. Öyle sürekli yatmak, sorumluluktan uzak keyif çatmak sağlıklı halimde sıkardı beni ama gebeliğimin buhran döneminde çok iyi geldi.

Dün doktor kontrolüm için sevdiğim özel hastanenin yolunu tuttum. Hastanenin mantar resepsiyonisti ile tartışacağımı bilmiyordum tabi.

Ben muayene kaydı için beklerken çatık kaşlı bir kadın gelip resepsiyoniste birşeyler söyledi. Öf kadın niye sıraya girmedi, acaba muayene mi olacak sıramı mı kapıyor, öyle değildir canım birşey soruyordur falan derken kadının benim gideceğim doktora muayene olacağını duydum. Benden sonra gelip önce muayene olmasını istemiyorum tabiki.

Önümdeki 2 bayanın işlemi bitince hemen nüfus cüzdanını uzattı bu hatun.

- Siz muayene mi olacaksınız sıra bende dedim. Evet muayene olacağım dedi.

Resepsiyoniste döndüm:

- Sıra bende ve aynı doktora muayene olacağız dedim.

Resepsiyondaki bayan bu kadının işlemini yapmaya başladı bile.

Bu kaynak yapan hatun, "Tamam tamam siz bayanın işlemini önce yapın" dedi. Sancısı varmış da o yüzden öyle yapmış.

Resepsiyondaki bayan ama ben işlemi yapmaya başladım sisteme girdim demez mi?

Girdiyseniz girdiniz sıra bende, lütfen benim işlemimi yapar mısınız diyorum.

İşleme başlamadan önce söyleyecektiniz diyor.

Zaten işleme başlamadan önce, kadın size nüfus cüzdanını vermeden söyledim diyorum.

"Araya girseydiniz söyleseydiniz" diyor.

"Girdim söyledim ya" diyorum.

"Hanfendi susar mısınız lütfen" demez mi. Ses tonu o kadar çirkin ve sert ki kapayın çenenizi dedi resmen.

"Sizin hatanız yüzünden ben burada susup bekleyeceğim yani öyle mi" dedim.

"Gidin şikayet edin o zaman" dedi böyle acaip bir yüksek sesle.

Aslında bu mantar insanın karın ağrısı işini sevmemesi. Sistemin cevap vermesini bekliyor ya, başlamışken yarım bırakıp zaman kaybetmek istemiyor.

İstiyor ki ben gebe halimle 10 dk daha ayakta önünde bekliyim ama o, oturduğu yerde işlemi geri alıp bir daha yapmak zorunda kalmasın.

Yani o sırada haklısınız benim hatam, ama bayanın sancısı varmış diye öne aldım, biraz bekler misiniz dese bekleyeceğim.

Ama tam bir hödük gibi davrandı. Sen hem körsün hem sağırsın herhalde, seni buraya elektirik direği diye mi diktiler demek geldi içimden demedim. Beni orada 10 dk boyunca görmemiş, hem de sıra bende dediğimi duymamış.

Yani kadın doğum gibi, insanların hamile ve hassas geldiği bir bölüme böyle bir arızalı yapıyı nasıl yerleştirmişler anlamak güç.

Neyse gidin şikayet edin diye resti çekti ya bu, güvendiği birilerinin elemanı mı arkası sağlam mı artık bilemiyorum. Ben de gittim müdürü görmek istediğimi şikayetim olduğunu söyledim.

Durumu anlattığım bey, zaten benim kimden bahs ettiğimi anladı. Özür diledi, gayet olgundu. Saygısızlığından sonra o kızı savunan en ufak bir laf etseydi, ha demek ki tepeden tırnağa anlayışsızmış bu hastane deyip, burada hastanenin adını da verip tam bir karalama operasyonu başlatacaktım.

Sonra sakinleşip muayene oldum, bebeğimi görünce zaten unuttum.

Belki bugün tahlil için gittiğimde kıza kartımı verip bakın burada bana yaptığınız saygısızlığı yazdım derim :))

Neyse bir ders çıkartmak lazım gelirse bu olaydan:

Sancısı olan hatun benim sancım var, rica etsem önce ben kayıt yaptırıyım deseydi anlayış göstermeyecek insan yoktur herhalde. Ama benden önceki 2 kaydın bitmesini beklerken o çatık kaşlı gözlerini kaçırarak ara sıra bana bakıp, sonra sıraya dalması iyi niyet bırakmıyor insanda.

Yurdum insanı nedense böyle kibar ricalardan çekiniyor da, sıraya dalma cesareti muazzam.

Resepsiyondaki kızın hatasını kabul etmemek için bu kadar kabalaşması, bu tip insanların dışarıdan ne kadar tiksindirici göründüğünü düşündürdü bir de. Aklıma şu resimdeki firavun geldi.

Hatanı kabul etsen daha sevimli ve sevilen biri olacaksın be kardeşim. Bunu bir anlayabilsen.

Günde kaç kere hata kabul etmesi gerekiyor bazen insanın.

Evet burada hata benimdi diyoruz. Eşimize karşı, çocuklara karşı, Ve Allah'ın nazarında. Günde kaç kere.

İnsanı rahatlatıyor.

"Asla hata yapmayan biri gibi olmak" için kasmıyorsun.

Hayır o benim değil senin hatandı deyip kavga salatası yapmak zorunda kalmıyorsun.

Hatalar, kusurlar hep insanlar için.

Gerçekten hata yaptığında kabul eden kişi, insanı insan yapan sırra ermiş oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...