31 Mayıs 2011 Salı

Koca dağdır...

Koca dağdır...
Dağların yücesine kar yağar diye kadına da “kocanın karı” demişler....

Bakma şimdi evlenenlerin “karı-koca” ilan edildiğine. “Koca ve onun karı” olmalıdır aslında.

Yani yüce bir dağ olmalı adam. Kar gibi pak ve masum olmalı kadın. Örtmeli ve bir ömür, süsü olmalı dağın. Çünkü üşür tepesinde kar olmayan dağ, ne kadar yüce olursa olsun, yarım görünür…

Eşim olma, karım ol! Bana benzemeye çalışma sakın.

Bana benden lazım değil bir tane daha. Ama unutma ki sensiz yarımım.

Her zaman söylemem, ama sen anla.

Eşim olma, karım ol! Beni tamamla

Önemli olan anlamak, bilmek, "çözmektir

Acısını aşmak isteyen bir adam, kendisine yardım etmesi için bir Ustaya gider. ...Adam ustaya sorar:"Usta, eğer günde dört saat meditasyon yaparsam, yüksek bilince ulaşmamım ne kadar sürer?" Usta adama bakar ve yanıt verir: "eğer günde dört saat meditasyon yaparsan, belki on yılda yüksek bilince ulaşabilirsin."

Bundan daha iyisini yapabileceğini düşünen adam yine sorar: "Oh, usta peki günde sekiz saat meditasyon yaparsam yüksek bilince ulaşmam ne kadar zaman alır.?"

Usta adama bakar ve yanıt verir : "Eğer günde sekiz saat meditasyon yaparsan, belki yirmi yılda yüksek bilince ulaşabilirsin."

Adam şaşırır ve sorar:" Ama daha çok meditasyon yaptığım da neden daha uzun zaman alır?"

Usta tebessüm eder." Sen bu dünyaya hazzı ve yaşamı feda etmek için gelmedin. Yaşamak, mutlu olmak ve sevmek için buradasın. Eğer iki saatlik bir meditasyonda yapabileceğinin en iyisini yapabildiğin halde, sekiz saat meditasyon yapmaya kalkarsan yorgun düşersin, amacından saparsın ve yaşamdan haz alamazsın. Yapabildiğinin en iyisini yap. O zaman meditasyonun süresinin değil, yaşamanın, sevmenin ve mutlu olmanın önemli olduğunu anlarsın.

Önemli olan "olmak" değil "yapmak" tır. Önemli olan "yapmak " da değildir, anlamak, bilmek, "çözmektir."

Biz hayat dekoderi olmaya çalışıyoruz.

YARATICILIĞA DOKUNMAK- DOÇ DR NURDAN KALAYCI

"Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir." İbni Sina
 
 
HER ŞEY AKIYOR HER ŞEY KAÇIYOR , HİÇ BİR ŞEY DURMUYOR ;
BİR NEHİR İÇİNDE BİZİ YIKAYAN SU , DAİMA BAŞKA SUDUR ;
HİÇ BİR ZAMAN AYNI NEHRE İKİ KERE DALAMAZSIN.
                                                                                             HERAKLİT
 
 
YARATICI DÜŞÜNÜNLER  ÖZGÜNDÜRLER ACABA  ÖZGÜRMÜDÜRLER?
 
 
NE GÖRDÜĞÜM HAKİKATİ GİZLEMEKTEN HOŞLANIRIM , NE DE BUNU AÇIKÇA İFADE ETMEKTEN KORKARIM.
BRUNO
 
 
BİR DAKİKALIK BİR PERFORMANS İÇİN;
* BU KONUDAKİ ALAN BİLGİSİ
* ALAN BİLGİSİ VE DİĞER BİLGİLERİN KAYNAŞMASI
* UZUN SÜREN ÇALIŞMA
* BU SÜRE İÇERİSİNDE SABRI FARKETMEK,
EDISON
 
 
 
 
 
 

29 Mayıs 2011 Pazar

çoklu zeka kuramı

Tablo 1. Zeka testi puanı ve degerlendirmesi
Kisi tarafından zeka testi sonucu alınan puan Degerlendirme
80-90 Kisi ilkogretimi ancak bitirebilir
90-110 Kisi lise ogrenimini basarı ile bitirebilir
130 ve ustu Kisi ustun zekalı olarak kabul edilir
Universitede okuyanlar genellikle 110 zeka puanının ustundeki insanlardır.
Howard Gardner 1983 yılında yayımladıgı “Zihnin Cerceveleri:Coklu zeka Teorisi” kitabıla zekaya
“çogul”
bir anlayıs getirmistir.Coklu zeka teorisi, insan zekasının tek bir yapıdan olusmadıgı gorusunu savunarak, her
insanın sekiz zeka alanına sahip olabilecegini ifade etmektedir.Buna gore bu alanlar asagıda sıralanmıstır:
1. Sozel-Dilsel Zeka
The Turkish Online Journal of Educational Technology – TOJET October 2004 ISSN: 1303-6521 volume 3 Issue 4
Copyright
The Turkish Online Journal of Educational Technology 2002 103
2. Mantıksal-Matematiksel Zeka
3. Gorsel-Uzaysal Zeka
4. Muziksel-Ritmik Zeka
5. Bedensel –Kinestetik Zeka
6. Sosyal Zeka
7. ,csel Zeka
8. DogacıZeka
3. ÇALISMADA ÖGRENCILERE UYGULANAN ÇOKLU ZEKA ENVANTERI VE SONUÇLARI
Uskudar Amerikan Lisesi son sınıf ogrencilerinin zeka alanlarına gore gelismislik duzeylerini belirlemek amacı
ile Ek 1’de verilen coklu zeka envanteri uygulanmı ve sonuclarısekil 1-8’de gosterilerek degerlendirilmistir.
 Sozel-dilsel zeka ve gorsel-uzaysal zeka alanları “cok gelismis ve gelismis” ogrencilerin toplam oranıyüksektir.
Muziksel-ritmik zeka ve dogacı zeka alanları “cok gelismis ve gelismis”ogrencilerin toplam oranıdüsüktür.
The Turkish Online Journal of Educational Technology – TOJET October 2004 ISSN: 1303-6521 volume 3 Issue 4
Copyright
The Turkish Online Journal of Educational Technology 2002 104
Her zeka alanı icin, “biraz gelismis” kategorisindeki ogrenci yuzdesi çok düsüktür.
alanının olmamasıdır.
4. ÇOKLU ZEKA ALANLARININ ÖZELLIKLERINE VE ÖGRENME STILLERINE GÖRE YAHYA
KEMAL’IN ISLENISI:
En dikkat çeken sonuç ise; envanterin uygulandıgı ogrencilerden hiçbirinde “gelismemis” zeka
Coklu zeka kuramına gore ders islemeye ornek olarak alınan Yahya Kemal’in cocukluk ve ilk genclik yılarıverilirken ogrencilerin gorsel-sozel-icsel zeka alanlarıa hitap edilmistir.Her alana esas olan enstrumanlar
asagıa verilmistir:
Görsel-Uzaysal Zeka:
1. Yahya Kemal’in nufus cuzdanı2. AkrabasıYasar Bey’in resmi
3. Yahya Kemal’in cocukluk resmi
4. Yahya Kemal’in genclik resmi, gosterilerek gorsel zeka alanıı ogrenme stili olan ‘gorerek’ ogrenmeye
hitap edilmistir.
Sözel-Dilsel Zeka:
Yahya Kemal’in cocuklugu, annesinin genc yasta olumu ve ilk askıanlatıarak sozel zeka alanıı ogrenme stili
olan
“duyarak”ogrenmeye hitap edilmistir.
Içsel Zeka:
Yahya Kemal’in annesi oldukten sonra babasıı hemen evlenmesi, Yahya Kemal’in kendini mutsuz ve yalnı
hissetmesi; icsel zeka alanıı ogrenme stili olan
Yahya Kemal’in eserleri ve eserlerinde ele aldııtemalar islenirken ise sekiz zeka alanıa da hitap edilmis ve
bu durum asagıa belirtilmistir:
Sozel-Dilsel Zeka Alanı:
‘özdeslestirme” metoduyla verilmistir.
Soyleyerek, duyarak ve gorerek ogrenir.
Ezberleme ve hatırlamada iyidir.
Anlambilim ile ilgilenir.
Anekdotları anlatmayı-dinlemeyi sever.
Yahya Kemal’in “Kaybolan Sehir” adlısiiri okutularak ve icerik incelemesi yaptııarak sozel zekanı
“soyleyerek, duyarak ve gorerek” ogrenme stili calıtıımıtı. Sozel zekanı bir baska ozelligi olan ezberleme
yeteneginin yuksek olmasıve konusurken- yazarken anekdotlar anlatmayı hikayelestirmeyi sevmesinden
hareketle:
Hikayelestirmeden hoslanır. Buradan yola cıkarak:
Yahya Kemal’e gore, ‘ siir darasıalımı sozdur’.
“Bu dil, agzıda annemin sutudur.” sozleri verilmistir[2].
edilmistir.
Yahya Kemal siirinin aksayan yonleri verilirken :
Peyami Safa’nı Yahya Kemal icin yaptııelestiri anekdotu anlatıarak sozel zeka alanıa hitap
dizedeki arka arkaya gelen” –fak vak- “ heceleri yuzunden bir “ordek vaklaması” sesi duyuldugu
soylenmistir[3]. Bu ornekle sozel-dilsel zeka alanıı dil yanlılarıkonusundaki ilgisine dikkat cekilmistir.
Mantısal-Matematiksel Zeka:
“O safak vaktinin Cihangir’i “
Gruplayarak,sıralayarak ogrenir.
Yahya Kemal’in mıralar icinde unlu ve unsuz uyumuna onem vermesi ve bunun:
Neden-sonuc iliskisi kurar.
Kalı unluler Unsuzler
a-9, ı9, o- 2, u-6 s-3, s-2, l-5
“Her yaz, simale dogru asılarca bir kosu,Bagrıda bir akis gibi kalmı ugultulu” beytinde:
The Turkish Online Journal of Educational Technology – TOJET October 2004 ISSN: 1303-6521 volume 3 Issue 4
Copyright
The Turkish Online Journal of Educational Technology 2002 105
seklinde verilmesiyle matematiksel-mantıksal zeka alanının gruplayarak ogrenme metodu uygulanmıstır.
Yahya Kemal’in siirlerinde ele aldııtemalar sıılandııarak, matematiksel- mantısal zeka alanıı dikkati
cekilmistir.
Ogrencilerin neden-sonuc iliskisi kurarak yanılayacaklarısorular sorularak aynızeka alanıı ogrenme stiline
hitap edilmistir.
Görsel-Uzaysal zeka:
Gorsellestirme, hayal kurma yoluyla ogrenir. Renk, sekil ve cizgilere duyarlıdır.
Yahya Kemal’in resimleri
Yahya Kemal’in karikaturu
Eski ,stanbul resimleri
‘Sessiz Gemi’ siirinde yansııan deniz ve gemi resimleri
alanıı, gorerek ogrenme stiline hitap edilmistir.
‘Hayal Sehir’ siirinde gurup vakti ,stanbul resimleri gosterilmistir. Boylece gorsel-uzaysal zeka
Müziksel-Ritmik zeka:
Ritm, melodi ve muzikle ogrenir.Seslere duyarlıdır.
Yahya Kemal’le yapıan bir roportaj kaseti dinletilmistir.
Yahya Kemal’in siirlerinde ahenk ve aruz uzerinde durulmustur.
Yahya Kemal’in siirlerindeki anlam ve ritm uyumu verilmistir.
“Sessiz Gemi”sirinin bestesi, Humeyra’nı sesinden;
muziksel- ritmik zeka alanıı melodi ve muzige karsıduyarlıııharekete gecirilerek amaca ulasımıtı.
“Rindlerin Aksamı” siirinin bestesi, Munir Nurettin Selcuk’un sesinden dinletilmistir. Bu yolla
Bedensel-Kinestetik zeka:
Dokunarak, yaparak ogrenir. Beden ve beyin irtibatı iyidir. Onlara gostermek yetmez; ellerine alıp dokunmak
isterler.
Sunu programı ,
Tepegoz kullandırılmıstır.
Siirler okunurken dramatize edilmistir.
Yahya Kemal’in derste islenen siirlerinin fotokopileri dagıımıtı.
kavram verilerek bu alana hitap edilmistir.
Yakup Kadri; Yahya Kemal icin sahane tembel der.[4] Bu bilgiyle bedensel zeka alanı icin zıt bir
Sosyal zeka:
Paylasarak, isbirligi yaparak, karsılastırarak ogrenir. ,nsanların yuz ifadelerine seslere ve mimiklere gore
algılama, degerlendirme yetenekleri yuksektir.
daha iyi algıanmasıve degerlendirilmesi gerceklestirilmistir.
Yahya Kemal’in siirleri okunurken mimik ve tonlama yapıarak anlatıan duygunun bu zeka alanıda
gorevi verilebilir.)
Yahya Kemal’i sevenler derneginden soz edilmistir.(Bir grup ogrenciye, dernege gezi organize etme
:çsel zeka:
Yuksek duzeyde dusunur. Duyarlıdır. Duygularını, dusuncelerini acık ve net bir sekilde dile getirir. Konuları,
kendileriyle iliskilendirmeyi severler.
Yahya Kemal’in, Nazı Hikmet’in annesi Celile Hanı’la yasadııaskla ilgili ve Yahya Kemal-Ataturk icerikli
sorularla icsel zeka alanıa hitap edilmistir.
Dogacı zeka:
Kesfetmeyi sever. Arastırma, inceleme, gezi-gozlem yapmaktan hoslanır. Dogayı iceren konularda cok
basarılıdır. Konusmalarda dogadan ornekler verilmesi ilgilerini ceker. Cevre bilinci yuksektir.
,stanbul’la bugunku ,stanbul’un karsıastıımasıyapıarak dogacızeka alanıı ilgisi cekilmistir.
Yahya Kemal’in siirlerindeki ,stanbul islenirken, eski ,stanbul resimleri gosterilmistir. Bu resimlerdeki
The Turkish Online Journal of Educational Technology – TOJET October 2004 ISSN: 1303-6521 volume 3 Issue 4
Copyright
The Turkish Online Journal of Educational Technology 2002 106
5. ÖGRENCILERDEN GERIBILDIRIM ALINMASI VE DEGERLENDIRILMESI
Coklu zeka kuramına gore islenen ornek dersten sonra ogrencilerden bu dersle ilgili;
1. Begendikleri
2. ,lgilerini ceken
3. Ogrenmelerini ve anlamalarını kolaylastıran
4. Begenmedikleri
5. Sıkıldıkları
6. Ogrenmelerini ve anlamalarını zorlastıran yontem ve teknikleri sıralamaları istenmistir.
Ogrencilerden alınan geribildirimde begenmedikleri, sıkıldıkları, ogrenmelerini ve anlamalarını zorlastıran bir
sey olmadıgı saptanmıstır.
Dersin genelinin ilgilerini cektigini, sıkılmadıklarını, ogrenmelerini ve anlamalarını kolaylastıran yontem ve
teknikler sayesinde dersi begendiklerini ve ogrendiklerini belirtmislerdir.
6. SONUÇ VE ÖNERILER
En genis anlamda egitimin amacı, ogrencilerdeki farklı ilgileri, ihtiyacları ve yetenekleri ortaya cıkarmak ve
onları sınıftaki ogrenme-ogretme surecinin temelleri olarak kullanmaktır. Nitekim, 1739 sayılı Milli Egitim
Temel Kanununda da bireyler “ilgi,istidat ve kabiliyetleri dogrultusunda egitilmelidir” gorusu
vurgulanmaktadı [5].
Bu calımada coklu zeka kuramıdogrultusunda yapıan derslerde su sonuclar elde edilmistir:
1. Farklızeka alanları
2. Farklı zeka alanları
3. Gelismemis veya az gelismis zeka alanları, harekete gecirilerek gelistirilebilir dusuncesinin gecerliligi
ortaya konulmustur.
4. En onemlisi ogrencilerin tamamının ilgisi cekilmis ve verilmesi amaclanan bilgilerin ogretilmesi
saglanmıstır.
Coklu zeka kuramı dogrultusunda yapılacak derslerde; ogretmenin geleneksel ogretme yontemleri, dersin
icerigi, arac-gereclerin ihtiyacı karsılamaması gibi engellerin asılmasının zorunlu oldugu dusunulmektedir. Bu
olumsuz sartların, olanaklar dogrultusunda iyilestirilmesi onerilmektedir.
yüksek olan ogrencilerin ogrenme-ogretme sureci basarıyla tamamlanmıstır.düsük olan ogrencilerin de ogrenme-ogretme sureci basarıyla tamamlanmıstır.
2. ÇOKLU ZEKA KAVRAMI

1904 yılında Fransız psikolog Binet’in gelistirdigi, daha sonraki yılarda Lewis Tarman, psikolog Stanford ve
Stern’in katkıarıla son seklini almı ve bugun hala yaygı olarak kullanıan zeka testlerinde, kisinin zekası
aldııpuanı kronolojik yasıa bolunup 100 rakamıile carpımasısonucu belirlenmektedir [1]. Buna gore
ortaya cıan sonucları degerlendirilmesi tablo 1’de verilmistir.

YENİ TEKNOLOJİLER IŞIĞINDA UZAKTAN EĞİTİMDE

Eğitimin sürekliliğini sağlamada, bilgi teknolojilerinin ürünü olan bilgisayarlar ve internet vazgeçilemeyecek yardımcı araçlar olacaktır. Bu araçların kullanılması eğitimin sürekliliğini sağlarken, pedagojik açıdan da yeni bir eğitim sisteminin doğmasına sebep olmaktadır. Öğrenmenin bireyselleşmesini, her öğrencinin kendi öğrenme hızında ve yeteneğinde öğrenmesine fırsat tanımaktadır. Bilgi teknolojiler i okul kavramının anlamını değiştirmektedir. Bilgi toplumunda her yer – ev, fabrika, ofis vs. – bir okul konumuna dönüşmektedir.
Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri açıklık, uzaktanlık ve öğrenme anlayışında benzer şekilde değişime neden olmuştur. Kurumlar günümüz bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin şekilde kullanacak politikalar geliştirmeli ve zaman geçirmeden bu dönüşümü gerçekleştirmelidirler.

Örnek Eğitim Uygulamaları

1.biz sınavlarda derecye giren öğrencilere herkesin önünde hediye veririz.kitap okuma ve bilgi yarışmaları düzenleniriz.
en temiz sınıf yarışması yaparız.
ramazanda öğrenciler iftaar yemeği verdik.
türkçe öğretmenimiz edebiyat çınarı adlı bir ağaç yaptı.küp içine yerleştirdiği çam ağacına her ay bir yazarın eserlerini ve hayatını anlatan yazılar asıyoruz.
başarılı ve olumsuz davranışlar sergileyen öğrencilerin ailelerini ziyaret eder kimine teşekkür eder hediye veririz.kimiyle problemleri nasıl çözeriz onu konuşuruz.veli toplantıları akşam yaparız vb....
biz bir köy okuluyuz
*******************************************
bende öğrencilere karne ile birlikte tatil boyunca en az 2 kitap okuyup özetlemeleri için 2 adet kitap derğerlendirme formu çoğaltıp okul kütüphanesinden ve öğrencilerle beraber aldığımız kitaplardan 1 er tane verdim.
Aynı mahalle ve sokakta oturanlar kitaplarını değiştirerek 2 yada 3 hatta 4-5 kitap okumaya çalışacaklar... sözünü aldım..
Değerlendirme forumlarını Türkçe öğretmenleri ile değerlendiğreceğiz..
2. dönemin (18 hafta) sonunda her öğrencimin en az 18 kitap okumasına çalışacağız...yani rehberlik edeceğiz..
dönem sonuna kadar haftalık, aylık ve dönem sonunda ;
en çok kitap okuyan
en hızlı kitap okuyan
en fazla okunan kitap
en fazla tavsiye edilen kitap
en az tavsiye edilen kitap vb.
şeklinde istatistikleri okul panosu ve internet sitesinde yayınlamaya çalışacağız...
Bu arada okul ktüphanesi için bir program arayorum.. mümkünse yazdığımız istatistikleri de tutacak türden... bildiğiniz varsa lütfen link atın...
Ayrıca bence güzel bir uygulama çocuğumun okulandan geldi...
veliye de karne göndermişler... çocuğunu hergün temiz gnder dimi, toplantılara katıldı mı vb... kıstaslar vardı.. bence güzel bir uygulama...
*****************************************
1.http://www.downloadarsivi.com/detay/8826/Is---Sektorel/Sektorel/Egitim-Sektoru/Kutuphane-Kayit-Programi-(Emre-Kucukdumlu).html
2.http://www.downloadarsivi.com/detay/8797/Yazilim---Web-Gelistiriciler/Bilesenler---Kutuphaneler/Kutuphane-Programi.html
3.http://www.bedava-program-download.com/akesoft-kutuphane-takip-programi-download.html
ücretsiz ve sınırsız
o sitede iki tane daha var bakın inceletin
buldum hocam şimdi araştırdım siz bir deneyin ben yine bulurum.başka isteğiniz varsa programlarla ilgili yardımcı olurum.işine yaramazsa haber edin veya problem olursa
Üreticinin Açıklaması :
Kütüphanelerde, okullarda ya da diğer yerlerde kitap kayıtlarını tutma, ödünç verme,takip etme, istatistik tutma gibi özellikleri mevcuttur. Görünüm XP görünümündendir.
Tamamen bedava olan bu program rar dosyası olarak iki parça halinde download edebilirsiniz
********************************
ayrıca okulda 2 pano bize ait.. başlığı ÖĞRENCİLERİN KALEMİNDEN (bu başlığı da kendileri buldular) panolarda öğrencilerin yazdığı şiirler ve karikatürler var.. bayağı ilgi gördü öğrenciler çok heveslendiler.. ama her zaman ben onlardan daha hevelsi oluyorum :)
**************************

27 Mayıs 2011 Cuma

Teknoloji devi Google, cüzdanlara kadar girdi

NEW YORK - - Teknoloji devi Google, bir yeniliği daha hayata geçirdi: Google Wallet. Yeni hizmet ile cep telefonları bir çeşit ödeme aracı olarak kullanılabilecek. Citibank ve Mastercard desteği ile hayat bulan bu yeni servisi kullanabilmek için yanlızca NFC destekli bir telefona sahip olmak mecburi değil. Bu süreci NFC çıkartmaları ile aşmayı planlayan Google, isteyen herkesi, telefonu ne olursa olsun bu servisin içine entegre etmeye çalışacak. Google Wallet, ödeme servisleri için kullanılabilecek bir aracı kurum haline geldi.

Teknoloji devi Google, cüzdanlara kadar girdi

NEW YORK - - Teknoloji devi Google, bir yeniliği daha hayata geçirdi: Google Wallet. Yeni hizmet ile cep telefonları bir çeşit ödeme aracı olarak kullanılabilecek. Citibank ve Mastercard desteği ile hayat bulan bu yeni servisi kullanabilmek için yanlızca NFC destekli bir telefona sahip olmak mecburi değil. Bu süreci NFC çıkartmaları ile aşmayı planlayan Google, isteyen herkesi, telefonu ne olursa olsun bu servisin içine entegre etmeye çalışacak. Google Wallet, ödeme servisleri için kullanılabilecek bir aracı kurum haline geldi.

F.Bahçe hız kesmiyor

F.Bahçe hız kesmiyor!.. 27.05.2011 17:59






Kayserispor, Serdar Kesimal için Fenerbahçe'ye söz verdi.



Kayserispor Menajeri Süleyman Hurma: "Serdar konusunda bitmiş bir transfer yok, herhangi bir sorun da yok. Konuştuk ve Fenerbahçe'ye söz verdik. Şartları sonra konuşacağız" açıklamasında bulundu.



Öte yandan iki tarafın ilerleyen günlerde ücrette ve takas edilecek futbolcu konusunda bir kez daha masaya oturacakları ve milli takım kampından sonra İstanbul'a dönecek olan Serdar Kesimal'ın Fenerbahçe'ye imza atacağı belirtildi.

F.Bahçe hız kesmiyor

F.Bahçe hız kesmiyor!.. 27.05.2011 17:59






Kayserispor, Serdar Kesimal için Fenerbahçe'ye söz verdi.



Kayserispor Menajeri Süleyman Hurma: "Serdar konusunda bitmiş bir transfer yok, herhangi bir sorun da yok. Konuştuk ve Fenerbahçe'ye söz verdik. Şartları sonra konuşacağız" açıklamasında bulundu.



Öte yandan iki tarafın ilerleyen günlerde ücrette ve takas edilecek futbolcu konusunda bir kez daha masaya oturacakları ve milli takım kampından sonra İstanbul'a dönecek olan Serdar Kesimal'ın Fenerbahçe'ye imza atacağı belirtildi.

Öldüren virüs salatalıkla yayılmış

Öldüren virüs salatalıkla yayılmış26.05.2011 17:34






İspanya’dan getirilen salatalıkta virüs tespit edildi.



Almanya'da 4 kişinin mide bağırsak enfeksiyonuna yolaçan EHEC virüsü nedeniyle ölümüne yol açan hastalığın nedeni araştırılırken, İspanya’dan getirilen salatalıkta virüs tespit edildi.



Özellikle Almanya'nın kuzeyinde görülen ve kısa süre içinde hızla yayılan EHEC virüsüne yakalananların sayısının 600'e ulaştığı açıklarken, Aşağı Saksonya Eyaleti Sağlık Bakanlığı, 1 kişinin daha bu virüsten öldüğüne dair bilgiler olduğunu açıkladı. Robert Koch Enstitüsü hastalardan 140'ının kanlı ishal ve böbrek rahatsızlığından yakındığını bildirdi. Virüsün yol açtığı hastalığa şimdiye dek 14 eyalette rastlandı. Robert Koch Enstitüsü, hastaların çoğunun kadın olduğunu, bunun alışılmadık bir durum olduğunu bildirdi.



EHEC virüsüyle ilgili araştırmalar sürerken hastaların büyük bölümünün son günlerde ağırlıklı olarak domates, salatalık ve marul yediği tespit edildi. Virüs kaynağının gübre ya da kirli su olabileceği üzerinde durulurken Hamburg'daki Hijyen Enstitüsü Almanya'da yetişenlerin yanı sıra İspanya'dan getirilen salatalıklarda da EHEC virüsü tespit etti. Federal Sağlık Bakanı Daniel Bahr, EHEC virüsünün yayılmasıyla mücadele için alınan önlemleri şimdilik yeterli bulduğunu söyledi. Bakan, virüsün yayılması ve uluslararası bir sorun haline gelmesi halinde, kriz masası oluşturulacağını bildirdi.

Öldüren virüs salatalıkla yayılmış

Öldüren virüs salatalıkla yayılmış26.05.2011 17:34






İspanya’dan getirilen salatalıkta virüs tespit edildi.



Almanya'da 4 kişinin mide bağırsak enfeksiyonuna yolaçan EHEC virüsü nedeniyle ölümüne yol açan hastalığın nedeni araştırılırken, İspanya’dan getirilen salatalıkta virüs tespit edildi.



Özellikle Almanya'nın kuzeyinde görülen ve kısa süre içinde hızla yayılan EHEC virüsüne yakalananların sayısının 600'e ulaştığı açıklarken, Aşağı Saksonya Eyaleti Sağlık Bakanlığı, 1 kişinin daha bu virüsten öldüğüne dair bilgiler olduğunu açıkladı. Robert Koch Enstitüsü hastalardan 140'ının kanlı ishal ve böbrek rahatsızlığından yakındığını bildirdi. Virüsün yol açtığı hastalığa şimdiye dek 14 eyalette rastlandı. Robert Koch Enstitüsü, hastaların çoğunun kadın olduğunu, bunun alışılmadık bir durum olduğunu bildirdi.



EHEC virüsüyle ilgili araştırmalar sürerken hastaların büyük bölümünün son günlerde ağırlıklı olarak domates, salatalık ve marul yediği tespit edildi. Virüs kaynağının gübre ya da kirli su olabileceği üzerinde durulurken Hamburg'daki Hijyen Enstitüsü Almanya'da yetişenlerin yanı sıra İspanya'dan getirilen salatalıklarda da EHEC virüsü tespit etti. Federal Sağlık Bakanı Daniel Bahr, EHEC virüsünün yayılmasıyla mücadele için alınan önlemleri şimdilik yeterli bulduğunu söyledi. Bakan, virüsün yayılması ve uluslararası bir sorun haline gelmesi halinde, kriz masası oluşturulacağını bildirdi.

25 Mayıs 2011 Çarşamba

İnternet kafelerde sansür provası

İnternet filtresi'nin sansür olmadığı BTK tarafından iddia edilse de, sistemin benzerinin uygulandığı internet kafelerde 1 milyondan fazla site engellenmiş durumda





22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek 'internet filtresi'nin sansür olmadığı BTK tarafından iddia edilse de, sistemin benzerinin uygulandığı internet kafelerde 1 milyondan fazla site engellenmiş durumda.



Türkiye 22 Ağustos’ta yürürlüğe girecek ‘internet filtresi’ne hazırlanırken, sistemin keyfi uygulamalara açık niteliği farklı örneklerle kendini göstermeye devam ediyor. Filtre sisteminin çok benzerinin halen uygulandığı internet kafelerde 1 milyondan fazla sitenin yasaklı olduğu belirtiliyor. Üstelik bu sitelerin büyük bölümü 5651 sayılı ‘internet yasası’ kapsamında tanımlanan katalog suçların unsurlarını taşımıyor ve haklarında mahkeme ya da idari tedbir kararı bulunmuyor.



Milliyet’te Serhat Ayan imzasıyla yayımlanan habere göre, internet kafelerde filtrelenen sitelerin sadece 10 adet katalog suç kapsamında olması beklenirken bir çok sitenin herhangi bir suç teşkil etmeyen yapıları dikkat çekiyor. Çok sayıda derneğin, mayo firmalarının, nakliye şirketlerinin, manken ajanslarının, radyoların, otomotiv firmalarının, tasarımcıların internet sitelerinin yanında daha önce sehven kapatılma kararı alındığı belirtilen sözlük siteleri de internet kafe filtrelemesine takılıyor.



Yakın tarihe kadar İnternet kafelerden erişime engellenmiş olan ve sonradan erişime açılan sitelerin arasında dünyanın en çok ziyaret edilen adresleri de bulunuyor: Google, BBC haber sitesi, Dailymotion, Facebook, eBay açık artırma sitesi ve Amazon bir süre bu filtreleme uygulaması içinde kaldı, fakat sonradan kara listeden çıkartılarak tekrar kullanıma açıldı. Kapanıp tekrar açılan sitelerin içinde Superonline, Escort bilgisayar, insan Hakları Derneği, Bilyoner bahis sitesi, FHM giyim sitesi gibi Türkiye’nin önde gelen adresleri de var.



Ayrıca hukuka uygun bir şekilde kurulan ve içinde herhangi bir müstehcen materyal bulunmayan kaosgl.com ve lambdaistanbul.org gibi eşcinsel derneklerin resmi adresleri internet kafelerin kullanımından çıkarılmış durumda. Dünyanın önde gelen internet ansiklopedilerinden Wikipedia’nın İngilizce bölümündeki ‘Kurdish People’ tanımı ve bazı Ekşi Sözlük bölümleri de şu anda fiilen kullanıma kapalı.



22 AĞUSTOS’UN PROVASI MI?



Durumu Milliyet’e değerlendiren bilişim hukukçusu Avukat Gökhan Ahi, internet kafelerin, kanuna göre filtre programları kullanmak zorunda olduğunu, filtrelenecek sitelerin TİB tarafından belirlenerek merkezi veritabanına eklendiğini belirtiyor. Ahi şöyle devam ediyor: “Filtreye takılan sitelere bakıldığında bir çok ticari ve politik siteye internet kafelerden erişilemediğini gözlemledik. Bu fiili bir sansürden başka bir şey değildir. 22 Ağustos’ta devreye girecek profillerin de aynı şekilde olmayacağını kim garanti edecektir? İnternet kafe filtrelemesi, 22 Ağustos’da başlabacak filtreleme hakkında bize önemli ipuçları veriyor. Belki o tarihte fiilen 1 milyon site daha filtreye takılacak. Şimdi, hâlâ filtreyi savunan ve sansüre karşı yürüyen insanlara pornocu diyen çıkabilecek mi merak ediyorum”.



İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz de TİB’in kanunen sadece katalog suçlar kapsamındaki (müstehcenlik ve çocuk pornosu gibi) siteleri mahkeme kararı olmadan engelleme yetkisi olduğuna dikkat çekiyor. Akdeniz, TİB’in yetkisini kötüye kullandığını belirtiyor ve ekliyor “Hiç bir suç unsuru içermeyen bu sitelerin filtrelenmesi 5651 Sayılı Kanun ve TİB’in yetkisi dışındadır. Dolayısıyla bu sitelerin filtrelenmesi keyfi bir idari işlem ve sansürdür, başka türlü tanımlanması mümkün olamaz” dedi



Kimler filtreye takıldı



Ten.com.tr: Mayo tanıtım sitesi

Gazikent.com.tr: Otomobil satış sitesi

Kelebeknakliyat.com.tr: evden eve taşımacılık sitesi

Klas.com.tr: Klas FM radyo sitesi

Gayesokmen.com.tr: Manken ajansı

Leylainanir.com.tr: Güzellik ürünleri tanıtım sitesi

Estem.com.tr: Poliklinik sitesi

Utopiaworld.com.tr: Otel sitesi

Eforbranda.com.tr: Çadır ve branda ürünleri tanıtım sitesi

Panama.com.tr: Tekstil sitesi

Yararmesrubat.com.tr: Meşrubat ve içecek satış sitesi

urfalilar.org.tr: Şanlı Urfalılar Derneğinin sitesi

acmd.org.tr: Ankara ÇokSesli Müzik Derneğinin sitesi

kaosgl.com: Kaos GL Gey Lezbiyen Biseksüel Trans Eşcinsel Haber Portalı

lambdaistanbul.org: Lambda İstanbul Derneğinin sitesi

İnternet kafelerde sansür provası

İnternet filtresi'nin sansür olmadığı BTK tarafından iddia edilse de, sistemin benzerinin uygulandığı internet kafelerde 1 milyondan fazla site engellenmiş durumda





22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek 'internet filtresi'nin sansür olmadığı BTK tarafından iddia edilse de, sistemin benzerinin uygulandığı internet kafelerde 1 milyondan fazla site engellenmiş durumda.



Türkiye 22 Ağustos’ta yürürlüğe girecek ‘internet filtresi’ne hazırlanırken, sistemin keyfi uygulamalara açık niteliği farklı örneklerle kendini göstermeye devam ediyor. Filtre sisteminin çok benzerinin halen uygulandığı internet kafelerde 1 milyondan fazla sitenin yasaklı olduğu belirtiliyor. Üstelik bu sitelerin büyük bölümü 5651 sayılı ‘internet yasası’ kapsamında tanımlanan katalog suçların unsurlarını taşımıyor ve haklarında mahkeme ya da idari tedbir kararı bulunmuyor.



Milliyet’te Serhat Ayan imzasıyla yayımlanan habere göre, internet kafelerde filtrelenen sitelerin sadece 10 adet katalog suç kapsamında olması beklenirken bir çok sitenin herhangi bir suç teşkil etmeyen yapıları dikkat çekiyor. Çok sayıda derneğin, mayo firmalarının, nakliye şirketlerinin, manken ajanslarının, radyoların, otomotiv firmalarının, tasarımcıların internet sitelerinin yanında daha önce sehven kapatılma kararı alındığı belirtilen sözlük siteleri de internet kafe filtrelemesine takılıyor.



Yakın tarihe kadar İnternet kafelerden erişime engellenmiş olan ve sonradan erişime açılan sitelerin arasında dünyanın en çok ziyaret edilen adresleri de bulunuyor: Google, BBC haber sitesi, Dailymotion, Facebook, eBay açık artırma sitesi ve Amazon bir süre bu filtreleme uygulaması içinde kaldı, fakat sonradan kara listeden çıkartılarak tekrar kullanıma açıldı. Kapanıp tekrar açılan sitelerin içinde Superonline, Escort bilgisayar, insan Hakları Derneği, Bilyoner bahis sitesi, FHM giyim sitesi gibi Türkiye’nin önde gelen adresleri de var.



Ayrıca hukuka uygun bir şekilde kurulan ve içinde herhangi bir müstehcen materyal bulunmayan kaosgl.com ve lambdaistanbul.org gibi eşcinsel derneklerin resmi adresleri internet kafelerin kullanımından çıkarılmış durumda. Dünyanın önde gelen internet ansiklopedilerinden Wikipedia’nın İngilizce bölümündeki ‘Kurdish People’ tanımı ve bazı Ekşi Sözlük bölümleri de şu anda fiilen kullanıma kapalı.



22 AĞUSTOS’UN PROVASI MI?



Durumu Milliyet’e değerlendiren bilişim hukukçusu Avukat Gökhan Ahi, internet kafelerin, kanuna göre filtre programları kullanmak zorunda olduğunu, filtrelenecek sitelerin TİB tarafından belirlenerek merkezi veritabanına eklendiğini belirtiyor. Ahi şöyle devam ediyor: “Filtreye takılan sitelere bakıldığında bir çok ticari ve politik siteye internet kafelerden erişilemediğini gözlemledik. Bu fiili bir sansürden başka bir şey değildir. 22 Ağustos’ta devreye girecek profillerin de aynı şekilde olmayacağını kim garanti edecektir? İnternet kafe filtrelemesi, 22 Ağustos’da başlabacak filtreleme hakkında bize önemli ipuçları veriyor. Belki o tarihte fiilen 1 milyon site daha filtreye takılacak. Şimdi, hâlâ filtreyi savunan ve sansüre karşı yürüyen insanlara pornocu diyen çıkabilecek mi merak ediyorum”.



İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz de TİB’in kanunen sadece katalog suçlar kapsamındaki (müstehcenlik ve çocuk pornosu gibi) siteleri mahkeme kararı olmadan engelleme yetkisi olduğuna dikkat çekiyor. Akdeniz, TİB’in yetkisini kötüye kullandığını belirtiyor ve ekliyor “Hiç bir suç unsuru içermeyen bu sitelerin filtrelenmesi 5651 Sayılı Kanun ve TİB’in yetkisi dışındadır. Dolayısıyla bu sitelerin filtrelenmesi keyfi bir idari işlem ve sansürdür, başka türlü tanımlanması mümkün olamaz” dedi



Kimler filtreye takıldı



Ten.com.tr: Mayo tanıtım sitesi

Gazikent.com.tr: Otomobil satış sitesi

Kelebeknakliyat.com.tr: evden eve taşımacılık sitesi

Klas.com.tr: Klas FM radyo sitesi

Gayesokmen.com.tr: Manken ajansı

Leylainanir.com.tr: Güzellik ürünleri tanıtım sitesi

Estem.com.tr: Poliklinik sitesi

Utopiaworld.com.tr: Otel sitesi

Eforbranda.com.tr: Çadır ve branda ürünleri tanıtım sitesi

Panama.com.tr: Tekstil sitesi

Yararmesrubat.com.tr: Meşrubat ve içecek satış sitesi

urfalilar.org.tr: Şanlı Urfalılar Derneğinin sitesi

acmd.org.tr: Ankara ÇokSesli Müzik Derneğinin sitesi

kaosgl.com: Kaos GL Gey Lezbiyen Biseksüel Trans Eşcinsel Haber Portalı

lambdaistanbul.org: Lambda İstanbul Derneğinin sitesi

21 Mayıs 2011 Cumartesi

söz taksimi-2

Eğer hayal edebiliyorsan yapabilirsin.

Bazı insanlar görürler "neden"  diye sorarlar. Ben ise nden olmasın diye sorarım.

İnsan zekası yeni fikirlere  karşı , vücudun yabancı bir proteine davrandığı gibi davranır, onu reddeder.

Yapan yapar "Yapamayan  eleştirmen olur.
                                            Bernard Shaw

Doğru olsan ok gibi  , yabana ataralar beni  ; Eğri olsam yay gibi , elde  tutarlar beni.
                                                                                                          Mevlana

söz taksimi-1

Muallimim” diyen olmak gerektir imanlı;




Edebli, sonra liyâkatli, sonra vicdanlı,



Bu dördü olmadan olmaz: Vazife, çünkü, büyük



Mehmet Akif Ersoy

Aynı sureyi okumak

Sual: S. Ebediyye’de, (İmamın aynı namazların aynı rekâtlarında, aynı âyetleri okumayı âdet edinmesi mekruhtur. Yalnız kılanlar için de her namaz için böyledir denildi. Ara sıra başka âyet de okumalıdır) deniyor. Bu farz için midir? Sünnet ve nafilelerde aynı sûreleri okumak caiz midir? Ben sadece Kevser, İhlas ve Felak sûresini biliyorum. Vitirde hep bu üç sûreyi okusam mahzuru olur mu?


CEVAP

S. Ebediyye’de bildirilen farz namazlar içindir. Her namazda aynı âyetleri okumanın mekruh olması imamlar içindir. (Yalnız kılanlar için de böyledir denildi) deniyor. Denildi denince bunun zayıf kavil olduğu anlaşılır. Yani yalnız kılan farz namazlarda bile aynı sureleri okuyabilirse de, farklı sureler bilirse ara sıra onları da okuması iyi olur. Nafile için böyle bir kayıt yoktur. Sünnetler de nafiledir. Hattâ vitir vacib bile, sure okuma yönünden nafileye tâbidir. Yani bir kimse vitirde hep, Kevser, İhlas ve Felak surelerini okusa mekruh olmaz. Üç sûre bildiğinize göre, farz namazlarda, bazen Kevser ile İhlas sûresini, bazen de Kevser ile Felak sûresini okumanız iyi olur. Böylece aynı sûreleri okumamış olursunuz.



Sünnetlerde aynı sûre okumanın mahzuru olmaz. Peygamber efendimiz, sabah namazının sünneti ile akşamın sünnetinde Kâfirun ve İhlas’ı; öğle namazının ilk dört rekât sünnetinde dört Kul’ü [Kâfirûn, İhlâs, Felak, Nas]; öğlenin son sünnetiyle yatsının son sünnetinde Felak ve Nas’ı okumuştur. (Tergib-üs salat)

Kişisel (Özel) Mektuplar

METİN YAZIM BİÇİMLERİ


Kişisel (Özel) Mektuplar



Arkadaşlık, aile bağları, aşk gibi herhangi bir yakınlığı olan iki kişinin birbirine duygu, düşünce ve yaşantılarını samimi bir üslupla ve yazılı olarak anlattığı mektuplardır.



Özellikleri:



- Konu ve uzunluk sınırı yoktur.



- Yaşamın her anı, her alanı ile ilgili olarak yazılabilir.



- Mektup yazan kişi ile mektubun yazıldığı kişi arasındaki ilişkinin gücü ve derinliği, mektubun içeriğini ve özelliklerini belirler.



- İçtenlik ve kişisellik esastır.



- Konuşma üslubu hakimdir.



- Yazım ve noktalama kurallarına özen gösterilmelidir.



Bazı mektuplar, bir yere davet etme, bir başarıyı ya da özel günü kutlama, başsağlığı veya geçmiş olsun dileği iletmek amacıyla kaleme alınabilir. Bu türden mektuplar genellikle kısa olmakla birlikte kişiler arasındaki ilişkiye bağlı olarak uzunluğu-kısalığı değişebilir. (Ayrıca bkz. Davetiye, kutlama, telgraf)



Sanat, siyaset, edebiyat, düşünce adamlarının birbirlerine, ailelerine, sevgililerine yazdıkları mektuplar, onların yaşamlarına ve dönemlerine ışık tutan birer belge niteliği taşır. Örneğin Van Gogh’un kardeşine yazdığı mektuplar Theo’ya Mektuplar, Kafka’nın sevgilisi Milena’ya yazdıkları Milena’ya Mektuplar, Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun kardeşlerine yazdıkları Kardeş Mektupları, Cahit Sıtkı Tarancı’nın mektupları Evime ve Nihal’e Mektuplar, Ziya’ya Mektuplar adıyla kitaplaştırılmıştır.

örnek mektup

Behçet Necatigil, Serin Mavi (Behçet Necatigil'den Eşine Mektuplar), Hazırlayanlar: Selma Egemen Necatigil ve Ayşe Sarısayın Necatigil), İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, sf. 88-89



Knokke-Le Zoute, 30 Ağustos 1974, Cuma



Sevgili Huriye, Selma, Ayşe,



Saat öğleden sonra dördü çeyrek geçiyor. Evvelki gün öğle üstü Brüksel'e gelmiştik. Binbir telâş içinde, sora soruştura gideceğimiz yeri öğrendik. Valizleri hava alanında emanetçiye bırakmıştık, orta halli bir lokantada 200 franga bir kap yemekle iki bardak bira içerek gene havaalanına döndük trenle. Bavulları alıp tekrar Brüksel. Oradan başka trene binip Knokke-Le Zoute denilen yere geldik. Bize ayrılan oteli bulduk. Ayrı odalara yerleştik. Gece dokuz buçuğa geliyordu. Sokakları tarayıp lokanta vitrinlerindeki yemek fiyat listelerine bakarak, en ehvenini seçip karnımızı doyurduk.



Dün öğleden sonra Bienal Sekreterliğini bulduk. Geldiğimizi bildirdik, 500 frankımızı alıp bize birer dosya verdiler. İçinde katılanların listesi, hangi otellere dağıtıldıkları ve başka şeyler. Her milletten şöyle böyle dört yüz kişi. Gece, saat sekizde büyük bir salonda büfe vardı. Yakalarımızda adımızı, milletimizi belirten küçük plakalar, ellerimizde davetiyeler girdik içeri. Dörder kişilik masalardan birine çöktük. Masadaki öteki iki kişi Japon idi. Gece öyle geçti.



Şiir toplantıları bu sabah onda başladı. Açış konuşmaları saat 12:00'ye kadar sürdü. Saat 3'te tekrar toplanılmak üzere öğlen tatili yapıldı. Konuşmalar Fransızca. Ben hep Avusturya heyetine bakındım, gece bulamamıştım kimseyi, öğle üzeri yakalara baka baka, on sene kadar önce birkaç şiirini çevirip Türk Dili dergisinde bastırdığım Ernst Jandl'ı yakaladım, iki de arkadaşı vardı. Tanıttım kendimi. Meğer onlar da Fransızca bilmezlermiş. Bunu öğrenince içim rahat etti.



Yol çok uzun, Beşiktaş-Ortaköy yolundan uzun. Tahsin'le döndük otele, ne verdilerse yedik çekildik odalara. Üçteki toplantıya dörtte katılırız diyorduk. Şimdi saat beşe geliyor. Vazgeçtik.



Şurda cumartesi, pazar, pazartesi, iç gün kaldı. O da geçer. 4 Eylül çarşamba günü Brüksel'den İstanbul'a uçacağız herhalde. Belçika müthiş pahalı. Tahsin'le vitrinlere bakıyoruz hep. Tahsin mukayeseler yapıyor. Fransa'dan sonra en pahalı yeriymiş Avrupa'nın. 3170 franktan 1200 frank kaldı üç gün içinde. Ortada alınmış birşey yok. Gideriz, ederiz, Paris, Londra deyip duruyorduk. Şimdi arpacı kumrusu gibi düşünüyoruz. Tahsin önce şöyle şöyle diyor, sonunda benim dediğime geliyor, düşünmeye başlıyor. Hiç değilse ben her gece gömlek yıkıyorum, Tahsin onu bile yapmıyor. Hasılı boşa koyuyoruz dolmuyor, doluya koyuyoruz almıyor.



Dur bakalım!..

Gene yazarım.

Kimseye kart gönderemedim, üşeniyorum, içimden gelmiyor.



Her şey önce iç rahatlığına bağlı. Siz benim için Beşiktaş'a kapanmayın, benim ne zaman döneceğim belli değil. Kumburgaz'da da bulurum sizi.

Gene yazarım. Gün ola, hayrola! Gözlerinizden öperim.



B. Necatigil

20 Mayıs 2011 Cuma

ibrahim ethem doğdu

Oğlum bugün dünyaya geldi. İnanınn çok mutluyum. Allahıma ne kadar şükür etsem yeridir. 3. kez baba olma onurunu bana verdi. inşallah aldığım bu vazifeyi hakkıyla yerine getirebilmeyi nasip eder. İclal ve Bilal  ve arkasında ibrahim ethem yüse Rabbim inşallah hepsinin iyi günlerini görmeyi nasip eder .
Bugün arabanın tamirine de 400 TL verdim. Hayırlısı inşallah.

17 Mayıs 2011 Salı

18 Mayıs MHP İçin Neden Önemli?

18 Mayıs MHP İçin Neden Önemli?


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye istifa etmesi için verilen süre yarın doluyor. Peki 18 Mayıs tarihi neden önemli

MHP'li yöneticilerinin kasetlerini yayınlayan Farklıülkücülük adlı internet sitesinin Bahçeli'ye verdiği süre yarın doluyor. Peki neden 18 Mayıs tarihinde? Bu tarihin ülkücüler için önemi ne?



Yeni Akit Yazarı Yener Dönmez, Türkeş'ten sonra MHP'nin makas değiştirdiği 18 Mayıs tarihinin tarihini yazdı.



MHP için 18 Mayıs’ın önemi ve illegalite



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye istifa etmesi için verilen süre yarın doluyor.



Bahçeli istifa etmezse yarın Farklıülkücülük adlı internet sitesi kasetleri kamuoyuna açıklayacak.



18 MAYIS TARİHİ NEDEN ÖNEMLİ?



18 Mayıs’ın ülkücülük tarihinde önemi büyük.



Şöyle ki;



Başbuğ Alparslan Türkeş hayata gözlerini yummuş, ülkücü hareket yeni liderini arıyordu.



18 Mayıs’ta Büyük Kongre toplandı.



Ülkü Ocakları Tuğrul Türkeş’i destekliyordu.



En çok oyu da Türkeş aldı.



Fakat, ani bir gelişme yaşandı.



ÜLKÜ OCAKLARI GENEL MERKEZDEN KOPTU



Hâlâ perde arkası aydınlanamayan bir olay oldu ve diğer 4 aday Devlet Bahçeli lehine çekildiler.



Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu kürsüye çıktı ve “Yaşasın hainler için illegalite” dedi, kongre ertelendi.



Kongre dağılırken, Başbuğ dönemindeki MHP’nin blok yapısı paramparça oldu. Ülkü Ocakları 18 Mayıs 1997’de MHP Genel Merkezi’nden koptu.



MHP O GÜN MAKAS DEĞİŞTİRDİ



İşte bu olay 18 Mayıs’ı MHP tarihinin en önemli kırılma günü yapıyor.



MHP o gün makas değiştirmeye başladı.



Ardından büyük bir medya operasyonu başlatıldı.



Tuğrul Türkeş linç edilirken, Ülkü Ocakları kendi partisini dinamitleyen yapı olarak boy hedefi haline getirildi.



O OLAYIN PERDE ARKASI HİÇ ARALANAMADI



Kimse 4 ismin Bahçeli lehine aniden çekilmesinin perde arkasını araştırmıyordu.

Yıllar sonra “MHP’yi Başbuğ’dan sonra tarla gibi sürdüler” tespitini yapacaktı bazı ülkücüler.



Ama olan olmuştu.



18 Mayıs 1997, MHP’nin Muhafazakar Milliyetçilikten; Seküler Milliyetçiliğe geçiş tarihiydi.



“Muhafazakarlık” MHP’nin lügatinden, muhafazakarlar MHP’nin yönetiminden yavaş yavaş ayıklanmaya başlandı.



Din unsurunun içinden çekilip alındığı yeni tarz milliyetçiliğe geçti MHP... Yaşam tarzı itibariyle daha çok CHP’lilere benzeyen insanlar dolduruldu yönetime.



Ülkü Ocakları adım adım pasifize edilip dinamizim ve aksiyon gücü yok edildi. Ülkücülük kurt işareti yapılan el sallamaya indirgendi.



Yani sembolize edilerek eritildi.



Şimdi yine bir 18 Mayıs’a geliyoruz.



Ülkücüler değişen rayı geri döndürme peşindeler ve tarih aynı gün ve saatte tekerrür etmeye hazırlanıyor.



Bahçeli 8 ay önce has adamlarından Bekir Aksoy’un kaseti çıkınca hiçbirşey yapmadı.

Olacakları öngörmeli ve parti yönetimini temizleyip muhafazakar değerlere sahip milliyetçilere dönüş yolunu açmalıydı.



Ama öyle yapmadı.



Seçim sürecinde aynı ekibi koruduğu gibi Demirel devşirmesi tipleri partiye yükleme yaptı.



“Sağ seçmene hakaret eden, başörtüsüne hakaret eden, Hz. Osman’a hakaret eden, manevi değerlerimize hakaret eden Recai Yıldırım gibisi hiç ülkücü olabilir mi?” diye soruyor ülkücüler, haklı olarak.



18 Mayıs, MHP tarihine bir kez daha damga vuracak.



18 Mayıs 97’de başlayan “illegalite” bugünün MHP yönetimini kökünden sallıyor.

MHP’nin varlığını koruyup koruyamayacağı, milletin değerleriyle donatılmış kadroların galip çıkıp çıkamayacaklarıyla ilişkili.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

3 Araştırma Şirketinin SON ANKETLERİ

3 Araştırma Şirketinin SON ANKETLERİ


Seçimlere bir aydan az bir süre kaldı. Peki son durum ne? İşte Genar, Anar ve A&G'nin son araştırmaları..

Genar, Anar ve A&G'nin başkanları seçimler öncesi son anketleri açıkladılar.



3 anket şirketinin son iki hafta içinde yapılan anketlerde şu sonuçlar alındı.



Genar'ın 2400 denekle yaptığı ankette AK Parti 48.7 CHP 25.7 MHP 11.9 oy aldı.



Anar'ın geçen hafta yaptığı ankette ise AK Parti 47-49 CHP 24-26 MHP ise 11-12 bandında olduğu görüldü.



A&G araştırma Adil Gür ise 2 hafta önce 46 ilde 203 mahalle köy yaptığı araştırmalarda CHP yüzde 29 dolayında AK Parti 45-50 arasında MHP oylarında fark yok dedi.

STAR-14.05.2011

Günün Tüm Gazete Manşetleri 18

Dünya Gazetesi-14.05.2011

Günün Tüm Gazete Manşetleri 5

BEBEĞİ BİLE ARADILAR

ABD’nin 1 Mayıs’ta düzenlediği operasyonla El Kaide lideri Usame bin Ladin’in öldürülmesinin ardından yaşanan misilleme korkusu zirveye çıktı. Ülkedeki havaalanlarında güvenlik önlemleri iyice artırıldı.




Kansas Havaalanı’nda çekilen bu fotoğraf ise güvenlik önlemlerinin son noktası oldu. Henüz 8 aylık olduğu öğrenilen bir bebek röntgen cihazından geçirildikten sonra üzeri güvenlik görevlileri tarafından arandı.



Bir papaz tarafından çekilen bu fotoğraf ülkede tartışma yaratırken, konuyla ilgili açıklama yapan ABD’li yetkililer böyle bir prosedür uygulanmasının normal olduğunu söyledi.

Hürriyet'i Takip Et!Yunanistan ateşle oynuyor

Yunanistan'ın, AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından sağlanan kurtarma programının şartlarını yerine getirmediğinin açıklaması, ülkenin iflasa sürüklenmesiyle ilgili endişeleri bir kat daha artırdı.ECB İcra Kurulu üyesi Ewald Nowotny, Yunanistan'ın kendisine sağlanan uluslararası kurtarma paketinin koşullarını yerine getirmediğine yönelik önemli uyarıda bulundu.

Avusturya'daki Kronen Zeitung gazetesinde yayımlanan haberde Nowotny'nin, "Yunanistan son durum itibariyle, şartları yeterince yerine getirmedi. Bu noktada, özelleştirme en hassas konuyu oluşturacak" sözlerine yer verildi.

Bu açıklama aynı zamanda, Yunanistan'da kurtarma programı ile ilgili incelemelerde bulunan ECB, Avrupa Komisyonu ve IMF heyetinin, gidişat hakkında eksiklikler olduğuna yönelik yaptığı tespitlerin kamuoyu nezdinde ilk doğrulaması oldu.

Yunan yetkililer Perşembe günü yaptıkları açıklamalarda, incelemelerde bulunan heyetin, gelirlerdeki olası eksiğin telafi edilmesi amacıyla kamu harcamalarında kesintiye gidilmesini istediğini belirtmişti.

İFLAS BAYRAĞI ÇEKEBİLİR

Bu durum, ülkeye gelecek ay verilecek borcun 12 milyar euroluk kısmını da tehlikeye atıyor. Yunanistan'ın aynı dönemde 13.7 milyar euroluk acil fon ihtiyacı bulunuyor. Bu yardımın gelmemesi, Yunanistan'ın kağıt üzerinde iflasına yol açma tehlikesi yaratıyor.

AB tarafından ismini vermek istemeyen önemli bir kaynak ise, Avrupalı ortakların Yunanistan'ın özellikle durmuş olan özelleştirme programında yeniden atağa kaltığını görmek istediğine dikkat çekti.

Yunanistan borcunu azaltmak için 50 milyar euro tutarında özelleştirme yapmayı kabul etmiş, ancak IMF Yunanistan'ın daha fazlasını yapabileceğini açıklamıştı.

Euro bölgesi maliye bakanları, inceleme sonrası Mayıs sonunda ellerine geçecek raporla sonrasında Yunanistan için atılacak sonraki adımlara Haziran ya da Temmuz'da karar verecek.

Yunanistan ise aldığı 110 milyar euroluk yardımın geri ödenmesinde hem vadenin uzatılmasını hem de faiz oranın düşürülmesini talep ediyor. Faiz oranı, Mart'ta bir puan aşağı çekilmişti.

IMF OLUMLU YAKLAŞTI

Yunanistan'ın vade uzatımı isteğine IMF'den olumlu yanıt geldi ancak faiz konusunda aynı yaklaşım sergilenmedi.

IMF Sözcüsü Caroline Atkinson düzenlediği basın toplantısında, Yunanistan'a geçen yıl mayıs ayında 30 milyar euro tutarında sağlanan finansal yardımın geri ödenmesi için öngörülenden daha uzun bir zaman verilebileceğini belirtti.

Atkinson, IMF'in bir kaç ay önce Yunanistan'ın borcunun uzun vadeli olarak yeniden yapılanması fikrinin müzakere edilmesine açık olduğu beyanlarını hatırlatarak, geçen yıl imzalanan 30 milyar euroluk kredi anlaşmasının süresinin 2015 olduğunu, bu sürenin 2020 olarak yeniden düzenlenebileceğini belirtti. Atkinson, süre uzatılsa bile faiz oranının aynı kalabileceğine dikkati çekti.

PAPANDREU: GÜNAH KEÇİSİ ARIYORUZ

Bu arada Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Norveç'in başkenti Oslo'da merkez sol siyasetçilerin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, euro bölgesi ülkelerinin avroyu desteklemek ve ekonomideki sorunların üstesinden gelmek için birlikte çalışması gerektiğini ifade etti.

Papandreu, "Günah keçisi arıyoruz, suçu birinin üstüne yıkmaya çalışıyoruz. Kuzey suçlanmalı, merkezin dışındakiler suçlanmalı, göçmenler suçlanmalı diyoruz. Açıkçası bu Avrupa'yı güçsüz hale getiriyor, sahip olduğumuz potansiyelimizi kaybediyoruz" dedi.

ALMANYA'DAN DESTEK İŞARETİ

Diğer taraftan Almanya, Yunanistan'a daha fazla yardımı destekleyebileceğinin işaretini verdi.

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble dün parlamentoda yaptığı konuşmada, Yunanistan'ın tahvil satarak fon toplama olanağı bulması halinde bu ülkeye daha fazla yardımı destekleyebileceğini söyledi.

Daha fazla yardımın sıkı koşullara bağlı olması gerektiğini, Yunanistan'ın bütçe ve yapısal sorunlarını çözmesinin kendi sorumluluğunda olduğunu ifade eden Schaeuble, "Açık koşullar olmaksızın ek önlemleri onaylamayacağız. Yunanistan, geçen yıl öngörülen zaman zarfında finansal piyasalara dönemeyecek gibi görünmesi halinde daha sonra Yunanistan'a ilk olarak alabileceğimiz ek önlemler konusunda ve sorunu çözmek için ek olarak ne yapılabileceği konusunda konuşmalıyız" dedi.

ECB Yönetim Kurulu üyesi ve İspanya Merkez Bankası Başkanı Jose Manuel Gonzalez-Paramo ise "Yunanistan'ın borcunun yeniden yapılandırılması kötü bir fikir" şeklinde konuştu.

Yunanistan'ın borcunun daha az ödeyerek yeniden yapılandırılmasının bu ülke ve vatandaşları için bazıları geri dönülmez aksi sonuçlar yaratabileceği uyarısında bulunan Gonzalez-Paramo, gelişmekte olan ülkeler için borcun yeniden yapılandırılmasının göreli olarak ortak bir konu olsa bile diğer Avrupa ekonomileriyle ticari ve finansal bağları yakın olan zengin bir ülke için borçlarını yeniden yapılandırmanın tamamıyla farklı olması gerektiğini ifade etti.

Gonzalez-Paramo, Yunanistan'ın diğer ekonomilerle bağlarının sorunun yayılabileceği ve sınırlarının ötesinde sıkıntılara yol açabileceği anlamına geldiğini sözlerine ekledi.

Guantanamo'da Masumlar Tutulmuş!

Guantanamo'da Masumlar Tutulmuş!
ABD'nin gizli diplomatik yazışmalarını yayınlayan Wikileaks internet sitesi, Guantanamo Üssü'ndeki terör zanlılarıyla ilgili gizli istihbarat belgelerini açıkladı.
Bu belgelerde geçen ifadelere göre ABD, Küba'da Guantanamo Körfezi'ndeki askerî üssünde kurduğu gözaltı merkezinde yıllarca hakim karşısına çıkarmadan tuttuğu 780 terör zanlısının birçoğunun masum olduğunu düşünüyordu.

Wikileaks'e ulaşan, Amerikan ve Avrupa gazetelerinde yayımlanan söz konusu belgelerle, ABD yetkililerinin Guantanamo'da terör zanlısı olduğu gerekçesiyle tuttukları zanlıların tamamına ilişkin değerlendirmeleri gün yüzüne çıktı.

Bu belgelere göre, Guantanamo'da tutulanların 220'si "tehlikeli terörist" olarak sınıflandırılırken, 150'si masum Pakistanlı ve Afgan, 380'i alt düzeyde eylemci olarak kabul edildi. Bu kişiler, savaş bölgelerinde yürütülen istihbarat toplama çalışmaları sırasında gözaltına alınmıştı. Bilgi notlarında, bu kişilerin masum oldukları halde yanlış kimlik tespiti ya da yanlış zamanda yanlış yerde oldukları için Guantanamo'da yıllarca tutuldukları kaydediliyor. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), askerî belgelerin sızmasını "talihsizlik" olarak nitelerken, bunların geçerliliğini yitirmiş anlık değerlendirmeler olabileceğini bildirdi. ABD Başkanı Barack Obama, Ocak 2009'da Guantanamo'daki gözaltı merkezini bir yıl içinde kapatacağı sözü vermişti, ancak tutsakların nereye nakledileceği konusunda yaşanan sorun sebebiyle bu sözünü hâlâ yerine getiremedi.

EL KAİDE'NİN AVRUPA'DA NÜKLEER SİLAHI MI VAR?

Halen 180 zanlının tutulduğu Guantanamo'yla ilgili belgelerde, ABD ve İngiliz hedeflerine yönelik saldırı planları da yer aldı. Belgelere göre 11 Eylül saldırılarının planlayıcısı olarak gösterilen Halid Şeyh Muhammed, Pakistan'ın eski lideri Pervez Müşerref'e yönelik bir suikast için Maryland'de yaşayan bir kişiye talimatlar verdi. Belgeler ayrıca El Kaide'nin Avrupa'da bir nükleer bomba sakladığı ve eğer Usame bin Ladin yakalanır ya da öldürülürse bu bombanın patlatılacağı iddialarına da detaylı bir biçimde yer veriyor. Sorgulama sonucu ortaya çıkarıldığı anlatılan komplolar arasında ABD'de kamu binalarındaki klima sistemlerine siyanür konulması, El Kaide'nin Londra'daki Headrow Havalimanı'na işçi yerleştirmeyi planladığı iddiaları da var. Açıklanan belgeler, Wikileaks'in geçen yıl sızdırdığı ve parça parça yayınladığı belgelerin bir bölümünü oluşturuyor. 779 belgelik son grup, İngiltere'de Guardian gazetesi ile diğer bazı yabancı basın kuruluşlarınca eşzamanlı olarak yayınlandı.

Wikileaks'te Şok Erdoğan Analizi

Wikileaks'te Şok Erdoğan Analizi
ABD Büyükelçisi Edelman, 2004’te yazdığı bir Erdoğan analizinde "Tanrı’nın ona Türkiye’yi yönetme görevi verdiğine inanıyor." dedi. İşte o ilginç yorumlar...
Tarih: 20 Ocak 2004. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın kaleme aldığı “KİŞİYE ÖZEL” telgrafın başlığı: “Türk Başbakanı Erdoğan Washington’a Gidiyor: Zorlu Sınavlar Karşısında Ne Kadar Güçlü Bir Lider?”

Erdoğan'ın karakterinin de tahlil edildiği telgraftan çarpıcı bir bölüm:

"Erdoğan’ı özellikle de dış ilişkilerde siyasi dinamikleri yanlış hesaplamaya ve dengesini bozabilecek kişilerin saldırılarına ciddi biçimde açık hale getiren nitelikleri var. Birincisi, çok baskın bir gurur. İkincisi, Tanrı’nın onu Türkiye’ye yönetmek için hazırladığına inanmasından kaynaklanan gem vurulmamış bir hırs. (Erdoğan’ın ve karısı Emine’nin 1997-2003 yılları arasında yakın sırdaşı olan Mustafa Bilginer bu özelliği Erdoğan’ın karakterine ilişkin bir kitap taslağında inceledi; Erdoğan Ekim 2003’teki Ak Parti Kurultayı’nda, Allah tarafından verilen bu görevi vurgulamak için Kuran’a atıf yaptı.) Üçüncüsü, sağlam ve yetenekli bir danışmanlar çevresinin oluşmasını, kendisine taze ve yaygın enformasyon akışını ya da parti genel merkezi, hükümet ve meclis grubu arasında etkin iletişim sağlanmasını engelleyen otoriter bir tek başınalık hali. Bu hal, onu aynı zamanda istisnai biçimde alıngan kılıyor. Dördüncüsü, sahip olduğu maço imaja rağmen, onu ürkekleştiren ve hızlı ve sağlam kararlar gerektiren anlarda bile zamana oynamaya meyyal kılan aşırı kibirli bir iktidarda kalma arzusu. Beşincisi, kendisini, sadece arasıra kamuoyuna yaptığı sert açıklamalarda değil ama aynı zamanda kadınları AK Parti içinde anlamlı karar verici konumlara getirmeye isteksiz olma şeklinde de gösteren bir kadınlara güvensizlik hali."

Wikileaks Belgelerinde Org. Başbuğ...

Wikileaks Belgelerinde Org. Başbuğ...
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Edelman’la Kürt meselesi üzerine birçok kez konuşan Org. Başbuğ, PKK’yı havadan vurmak için ABD’yi ikna etmeye çalışmış.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone dün Anadolu Ajansı’nca yayınlanan demecinde, “ABD’nin PKK ile mücadelede Türkiye ile yeterince işbirliği yapmadığı iddiaları bir efsanedir, yalandır” diyor. Türkiye’nin PKK’ya karşı daha fazla Amerikan girişimi talep etmesi ve Washington’ın bu alanda sağladığı işbirliğini —ki buna Abdullah Öcalan’ın yakalanması, anlık istihbarat paylaşımı, PKK’ya para akışının takibi ve önlenmesi de dahil— hep “yetersiz” bulması yeni bir durum değil. Aslında Ankara’nın, PKK konusundaki Amerikan tutumuna ilişkin şikâyetleri, geçmiş dönemde daha ziyade, Washington’ın “terör” başlığı altında ele alınamayacak derinlikte bir Kürt meselesinin varlığını her zaman kabul etmesinden, Türkiye Kürtleriyle temaslarda bulunmasından, “PKK ile mücadele” adına yapılan köy bombalama, misket bombası kullanımı ya da işkence gibi hak ihlallerini eleştirel biçimde gündeme getirmesinden ve siyasi çözüm ihtimalinden dem vurmasından da kaynaklandı. Resmî adı nasıl konursa konsun, “Kürt açılımı” başlatan bir Türkiye’de ise, Amerikan tavrını bu çerçevede eleştirmek artık pek gerçekçi görünmüyor.

Biz bugün birkaç yıl öncesine, emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu dönemde ABD’nin o zamanki Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’la yaptığı ikili sohbetlerde Kürt meselesinin, PKK’nın ve Irak Kürdistanı’nın nasıl ele alındığına bakacağız. 2003-2004 yıllarında Edelman’a verilen bu mesajlar, Kürt olgusuna askerî bakışı yansıtıyor ve Başbuğ’un “Kürt açılımı”nın başlangıcında Genelkurmay Başkanı olduğu, devletin üst düzey sivil yetkililerinin ifadesiyle de, “açılıma destek verdiği” düşünüldüğünde, daha da önem kazanıyor. Okuyacağınız vinyetler açılımın askerî sınırlarını da çiziyor zira.

Bir iki PKK liderini bize teslim etseniz

Tarih: 6 Ekim 2003. Genelkurmay İkinci Başkanı Başbuğ’un Büyükelçi Edelman’la yaptığı ikili görüşme, Edelman tarafından “GİZLİ” ibareli bir telgrafta yansıtılmış. Telgrafın başlığı, görüşmenin ana konularının Irak ve Kıbrıs olduğunu ortaya koyuyor. Biz burada sadece görüşmenin PKK’ya karşı işbirliğini ilgilendiren bölümünü aktarıyoruz:

PKK/KADEK’E KARŞI ORTAK HAREKET İHTİYACI

ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Büyükelçi Cofer Black’in Türk hükümetinin kurumlararası heyetiyle görüşmesine atıf yapan Başbuğ, “Bugün çok önemli bir görüşme gerçekleşiyor” dedi. Başbuğ, Türk Genelkurmayı’nın PKK/KADEK’e karşı eylemin Türkiye’nin Irak’a asker katkısına bağlanmamasını istediğini belirterek, Türkiye’nin asker katkısı konusundaki karardan bağımsız olarak teröristlere karşı harekât ihtiyacında olduğunu vurguladı. Aynı zamanda PKK/KADEK konusu Türkiye için “hayati” ve “hassas” idi. ABD’yi bu konuda ortak bir deklarasyona ikna etmeye çalışmaları gerektiğini bir gün önce Türk Dışişleri yetkililerine söylediğini aktardı. Büyükelçi (Edelman) de, Büyükelçi Black’in yaklaşımını Başbuğ için özetledi.

Başbuğ hâlihazırda başlıca hedefin PKK/KADEK’i Kuzey Irak’taki zamanının dolmak üzere olduğuna ikna etmek olduğu konusundaki görüşümüzü paylaştı. İki ülkenin de açık ve kesin bir tavır almasının “hâlihazırda fiziksel eylemden daha önemli” olduğunu söyledi.

Başbuğ basındaki haberlerin olumsuz etkisi konusunda Büyükelçi ile hemfikir oldu ve askerî istihbarata göre, OIF (Irak’a Özgürlük Harekâtı, yani ABD’nin 20 Mart 2003’te Irak’ı işgaliyle başlayan savaşın ilk aşamasına verilen resmî isim) başladığında PKK/KADEK’in kendi başına ne geleceğinden endişelendiğini ama artık güvende olduğuna inandığını kaydetti. Eğer PKK/KADEK üyelerinin Irak’taki istikballerinin karanlık olduğuna inanmaları sağlanabilirse, onlardan birçoğu Pişmanlık Yasası’ndan yararlanacaklardı.

Başbuğ, örgütü AB’nin yabancı terörist örgütler listesine almanın tek başına sorunu çözmeyeceğini açıkladı. Kamuoyu eylem bekliyordu ama (Başbuğ) bunun daha sonra gerçekleşebileceğini de kabul etti. Şimdilik, Türkiye’nin ve ABD’nin kararlılığının ciddiyetini vurgulayacak bir işaret önem taşıyacaktı. Mesela, ABD bir ya da iki PKK/KADEK liderini yakalayıp teslim etse, bu örgüte “büyük darbe” indirecekti. Alternatif olarak, Başbuğ bir ya da iki uçağın dağlardaki PKK/KADEK mevzilerini havadan vurabileceklerini söyledi. Amaç teröristleri öldürmek değil ama onları sarsıp silkelemek olacaktı. Başbuğ, ABD’nin şu anda PKK/KADEK’e karşı büyük bir operasyon için gerekli kuvvetlere sahip olmadığını (bu kuvvetler Irak Savaşı’yla meşguldüler) biliyordu ama gelecekte bunun değişeceğini umuyordu. Türkiye’nin ortak bir çabaya (PKK’ya karşı ortak askerî harekât kastediliyor) katılmaya her zaman hazır olduğunu vurguladı ama Dışişleri Bakan Yardımcısı (Lynn) Pascoe’nun ABD’nin Türk kuvvetlerinin devreye girmesini istemediği yönündeki açıklaması onu şaşırtmıştı.

Irak’ta federasyon kurulursa kanlı olur

Yukarıdaki görüşmeden dört ay kadar sonra, 19 Ocak 2004 günü Edelman ile Başbuğ, bu kez bir öğle yemeğinde tekrar buluştular. Edelman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington’a yapacağı ziyaret öncesinde görüşlerini almak üzere, Genelkurmay İkinci Başkanı’nı, rezidansına davet etmişti. O öğle yemeğinin ayrıntıları, Edelman tarafından yine “GİZLİ” bir telgrafla 21 Ocak 2004’te Washington’a rapor edildi. Yemekte, Irak ve Kıbrıs olmak üzere iki esas başlığın konuşulduğunu bu telgraftan anlıyoruz. Edelman’ın aktarımına göre, Başbuğ PKK’dan sonra KADEK’in de ABD tarafından “terörist örgütler listesine” alınması konusunda memnuniyet bildirirken, Avrupa Birliği’nin bunu henüz yapmamış olmasını da eleştirmiş.

Başbuğ’un daha sonra Irak hakkında söyledikleri ise, Mayıs 1992’den itibaren fiilen işlevsel olan ve Saddam Hüseyin’in devrilmesi sonrasında oluşturulan yeni Irak Anayasası’nın federalizm tarifi içinde de yerini bulan Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti’yle ilgili kavrayış ve öngörü zaafını ortaya koyması açısından dikkat çekici. Telgrafın o bölümünü aktarıyoruz:

Başbuğ, hızla 16 ocaktaki basın toplantısında da değindiği Irak federalizmi konusunu konuşmaya yöneldi. Orada, Irak’ta bir federasyonun arzu edilir bir sonuç olmadığı şeklindeki Türk görüşünü açıkladığını kaydetti ama eğer federalizm gerekiyorduysa, bu kesinlikle etnik ya da dini temelde olmamalıydı. Eğer Irak bu yoldan giderse, sonucun “kanlı” olmasından korkuyordu. Büyükelçi, federasyonun coğrafi ve idari bölünmelere dayanması gerektiği görüşünü ABD’nin de paylaştığını söyledi. Başbuğ hemfikir oldu, ancak “Bu çok aldatıcı olabilecek bir konu zira Irak’ta etnik ve coğrafi çizgiler biraz örtüşüyor” dedi. Başbuğ, ABD’nin bir tür federasyonun arzu edilir olduğu yönünde bir karara varıp varmadığını sordu.

Büyükelçi, ABD’nin hep birlikte altında yaşamaları gerekecek olan anayasal düzenlemelerine ve hükümet sistemine kendilerinin karar vermeleri gerektiğine inandığı cevabını verdi. Kürt talepleri ve gerçekler düşünüldüğünde, bir tür federatif düzenleme içermeyecek bir sonucun çıkması zor görünüyordu. Başbuğ isteksizce bu noktayı kabullendi ama yine de ne tür düzenlemeler yapılırsa yapılsın bunların Türkiye’nin çıkarlarını tehdit eden istenmedik sonuçları olabileceğini söyledi.

Kürtlere gereksiz ziyaret yapılıyor

Ve biraz daha ilerliyoruz. Ertesi yıl, 10 Eylül 2004’te ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın kaleme aldığı “GİZLİ” ibareli telgraf “Büyükelçi ile Genelkurmay İkinci Başkanı Başbuğ, Kıbrıs’ı, AB Reformlarını ve İkili İlişkileri Tartışıyor” başlığını taşıyor. Yine bir Başbuğ- Edelman ikili görüşmesinin dökümünü veren bu telgrafı “Kürt meselesi” merceğinden okuduğumuzda öne çıkan bölüm şöyle:

AB REFORMLARIYLA İLGİLİ ENDİŞELER

Başbuğ, hiç sorulmadan, Türk hükümetinin azınlık haklarında AB bağlantılı reform çabasını kendiliğinden gündeme getirdi. Son iki üç yıldır, parlamentonun “kültürel haklar”ı garanti eden birçok yasayı geçirdiğini söyledi. Yapılan değişiklikler önemliydi ve geçirilen yasalara bir itirazı yoktu. “Artık yapılacak ya da talep edilecek bir şey kalmadı” diye görüşünü açıkladı. Ne var ki, AB daha fazlasını talep etmeyi sürdürüyordu. Uygulamanın daha sıkı takip edilmesini isteyip duruyorlar. “Bununla neyi kastediyorlar? Yeterli olmayan ne” diye sordu.

Leyla Zana’nın cezaevinden salıverilmesinden sonra bölgeyi turladığını belirterek, Türkiye’nin güneydoğusundaki olayların “hukuku aştığını” söyledi. Zana’nın siyasi faaliyetlerde bulunurken Kürtçe konuştuğunu, bunun da Siyasi Partiler Yasası’nın açık bir ihlali olduğunu bildirdi. 7 eylülde, Diyarbakır Belediye Başkanı’nın AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri (Günter) Verheugen’e, AB’nin gerekliliklerini karşılamak için, yasanın bu hükmünün (siyasi faaliyette Türkçe dışında bir dil kullanma yasağı kastediliyor) değiştirilmesinin gerekip gerekmeyeceğini sorduğu bildiriliyordu. Belediye Başkanı’nın bu soruyu sormuş olması da, Zana’nın kendi şehrinde olduğu bir esnada, bunun asılnda bir ihlal olduğunu anladığını göstermekteydi.

Başbuğ, Türk kamuoyunun görüşünün ihmal edilmemesi gerektiğini de savundu. Verheugen’in Diyarbakır ziyaretine karşı çıkmıyordu, çünkü onun, Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri kapsamındaki ilerleme raporunu yazması gerekiyordu. Ancak diğer bazı “gereksiz ziyaretler” Türk kamuoyu tarafından iyi karşılanmıyordu. Sorulunca, bunun ABD, Avrupalılar ve “herkes” için geçerli olduğunu söyledi. Büyükelçi, eğer Başbuğ, Adana Konsolosluğu Siyasi Müsteşar Vekili’nin Diyarbakır Belediye Başkanı’na 12 ağustostaki ziyaretinden rahatsızlık duyuyorsa, bu ziyarette terörizmi kınayan ve Türkiye’nin siyasi birliğine olan ABD hükümetinin desteğini teyit eden çok açık bir mesaj verildiğini de bilmesi gerektiği cevabını verdi.

Son olarak, Başbuğ, Zana’nın hapisteki PKK/Kongra-Gel lideri Abdullah Öcalan’a “Siyasi, toplumsal ve kültürel haklarımızı AB üyeliği yoluyla alacağız” diyen bir mektup yazdığını kaydetti. Eğer AB, Zana’nın destekçilerinin hedeflerine ulaşması için bir araçsa, daha fazla ne istiyorlar, diye sordu. 7 eylülde Güneydoğu’da güvenlik güçlerinin iki mensubunun öldürüldüğünü söyledi. Yarın bir başkası daha hayatını kaybedebilirdi. Bu insanların hayatlarını riske atmalarını niçin istiyoruz, diye sordu. (YORUM: Başbuğ’un buradaki iması, Zana’nın ve onun yandaşlarının AB’yi, Türkiye’yi bölmek için bir araç olarak gördüğüydü.) Başbuğ, “Daha fazla verecek bir şeyimiz yok ve biz gereğinden fazlasını verdik” dedi.

Verheugen’in Diyarbakır’daki basın toplantısını daha yeni izlediğini söyleyen Başbuğ, Verheugen’in “Kürt vatandaşlara” atıfta bulunmasından yakındı. “Bu uygun mudur” diye sordu. Türkiye’nin Kürt kökenli çok sayıda vatandaşı vardı ama “Kürt vatandaş” fikrini “tamamen yanlış” diye nitelendirdi. Benzer şekilde, Türkiye’nin “Kürtçe eğitimi” onaylaması konusunda yapılan değinmeleri de yanlış buluyordu, çünkü bu cümlenin, eğitim dilinin Türkçe yerine Kürtçe olmasını ima ettiğine inanıyordu. Onay verilen “Kürtçenin öğretilmesi”ydi. Büyükelçi, kültürel hakların, bu konu konuşulurken kelimeleri özenle seçmeyi gerektiren hassas bir mesele olduğunda hemfikir oldu.

Taraf

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Yararlanabileceğiniz Türkçe Web Adresleri (Yenilikçi Öğretmenler)

Yararlanabileceğiniz Türkçe Web Adresleri 1: www.meb.gov.tr Millî Eğitim Bakanlığı web adresine girmekle e-eğitim, e-kütüphane (elektronik kitap, dergi ve yayımlar), Kongre ve Sempozyum duyurularına ulaĢmanız mümkündür. Öte yandan Proje Yönetimi‟ne ilgi duyanlar için Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (Eğitek) http://egitek.meb.gov.tr tarafından hazırlanan siteyi de ziyaret etmek yaralı olacaktır. Yine Bakanlığın sayfasından Eğitim Yazılımları‟nın içine girdiğinizde karĢınıza çıkan; Fen Eğitimi, Ders Destek Merkezi, Soru Bankası, Deneme Sınavı, Türkçe Sözlük ve Ġmlâ Kılavuzu bölümleri son derece yararlı olacaktır. Bu sayfada Mevzuat, Anayasa, Belirli Gün ve Haftalar ve Tebliğler Dergisi bölümleri de kullanımınıza hazır beklemektedir. AnlaĢılacağı üzere son derece geliĢmiĢ hizmet ve bilgi ağı ile Bakanlık‟ın web sayfası sizler için son derece zengin bir kaynak olarak bulunmaktadır.
http://ttkb.meb.gov.tr Millî Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Kurulu‟nun sayfasına girerek yeni Ġlköğretim Programları hakkındaki tüm Müfredat tanıtımı, program dosyaları, açıklamalar, ders planı örnekleri, VCDler, etkinlik ve değerlendirme örneklerini indirebilmeniz mümkündür. Ayrıca TTKB Öğretmen Portalı da (http://ttkb.meb.gov.tr/ogretmen) her öğretmenin üye olması gereken bir paylaĢım ağı olarak faydalanılmalıdır.
Atatürk ile ilgili bilgi ve resimleri edinebileceğiniz adresler;
www.ataturk.net, http://www.ada.net.tr/ataturk, http://www.atam.gov.tr, http://www.mkutup.gov.tr, http://www.turkishnews.com/Ataturk
1 Bu konuda yararlandığımız kaynaklardan biri; Buket Akkoyunlu‟nun yazmıĢ olduğu; “Eğitimde Ġnternet Kullanımı” isimli eser oldu. Böylesine yararlı bir kaynak için kendisine teĢekkürü bir borç biliyoruz.
22
Diğer yararlı bir adres ise Yüksek Öğretim Kurulu, YÖK‟e ait: www.yok.gov.tr. Bu sayfada tüm üniversitelerin eriĢim adresleri mevcuttur. Ayrıca Yüksek lisans ve Doktora ve daha fazla ilerleme imkanları, yurt dıĢı eğitim ve burs haberleri de bu sayfada yer almaktadır. Öğrencilerinizi lisenin son sınıflarında üniversiteye hazırlık döneminde bu adres aracılığı ile hazırlamak yararlı olacaktır.
CumhurbaĢkanlığı, ünlü diğer düĢünür ve bilim adamları için;
http://www.cankaya.gov.tr
http://www.kimkimdir.gen.tr siteleri,
Diğer bakanlıklar için;
http://www.fmd.org.tr ve
http://www.mfa.gov.tr incelenebilir.
Kültür Bakanlığının www.kultur.gov.tr ise; öğrenci ve öğretmenler için hazırlamıĢ olduğu yararlı bilgileri içeren sayfadır. www.kultur.gov.tr/kulturcocuk/index.html öğrencileriniz için Ģiir, Ģarkı ve masalları içeriyor.
Eğitim amaçlı diğer web adresleri ise; baĢta
www.biltek.tubitak.gov.tr olmak üzere;
http://www.egitim.com
http://www.ogretmenler.com
http://abctech.com
http://www.tebesir.com
Dijital Telif Hakları son derece önemli bir konudur. Örneğin sizin ve öğrencilerinizin uyması gereken kuralları http://library.bilkent.edu.tr/copyright.htm‟den örneğinde olduğu gibi hemen hemen her üniversitenin web adresinden indirebilirsiniz.
Kütüphane taramaya yönelik bir çalıĢma için en güzel kaynak, Millî Kütüphane: www.mkutup.gov.tr.
http://www.sanalmuze.org da çeĢitli sanat kaynaklarına ulaĢabileceğiniz bir adrestir.
23
Tarihi ve turistik bilgilendirme için;
http://www.turkishodyssey.com,
http://www.tarihvakfi.org.tr veya
http://www.turizm.gov.tr adresleri görülebilir.
Tiyatrolar konusunda; http://www.tiyatronline.com ziyaret edilebilir, geleneksel tiyatro bölümünde Karagöz ile ilgili bilgi bulanabilir.
Dil ile ilgili çalıĢmaları;
http://www.dilimiz.gen.tr/dilbilgisi/imla/imlakilavuzu.html
http://www.tdk.org.tr‟den bulabilirsiniz. Sözlük için;
http://www.seslisozluk.com iyi bir kaynaktır.
Ġlgi alanınız Ģiir ise; http://www.antoloji.com
Türkiye‟den çeĢitli manzara ve görüntülerin, haritaların ve müze adreslerinin bulunabileceği bir adres: http://www.discoverturkey.com.
Ulusal ve uluslararası bazda araĢtırmaya dayalı tarihi, coğrafik ve arkeolojik bir çalıĢma yürütmek için;
http://www.kesfetmekicinbak.com
http://www.eskimisir.org/tarih
http://www.scatar.20m.com
www.tema.org.tr
http://www.egitim.com/cocuk/index.asp
http://www.yorumcu.com/gezi
Neyi, nerede bulacağınızı bilemediğiniz durumlarda yardımınıza Türkçe arama motorları olan http://arabul.com, http://www.netbul.com
Gazetelerden haber indirmek konusunda, ilgili web sayfalarını bazı dergilerdir.
Müzikle ilgili sitelerden beğendiğiniz Ģarkıları indirmeniz ilgili web sayfalarını mümkündür.
24
Matematik ve Fen ile ilgili çalıĢmaları yönlendirmek için;
http://www.matematikce.kolayweb.com/anasayfa.htm http://www.bilimtarihi.org http://www.imo.hacettepe.edu.tr http://www.math.com http://www.testleronline.com http://botany.com ve http://sci.ege.edu.tr vb. Bankalarla ilgili bilgi için, banka web adresleri ziyaret edilebilir.
Uçak bileti rezerve ettirme gibi bir proje yürütürken bunu online yapmalarını olanaklı kılacak site; www.thy.com.tr vb. yararlı olacaktır.
Ana sınıflarından üniversitelere kadar olan okulları “k12.tr” uzantısı ile ulaĢılabilir. Örneğin; www.tevitol.k12.tr, www.sezin.k12.tr gibi. Bu konuda en detaylı bilgi yine MEB Web sitesinde bulunmaktadır.
Ġstediğiniz kitapları sanal kitapçılarda bulmanız mümkündür:
http://www.ideefixe.com http://www.pandora.com http://www.arkadas.com.tr vb

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...