6 Haziran 2011 Pazartesi

SATRANÇ KULÜBÜNDE CİNAYET

SATRANÇ KULÜBÜNDE CİNAYET
Çocukluk yıllarında yaşamış olduğum ve size anlatacağım bu hikâye bizim kuşağın unutulmaz bir efsanesiydi. Ben o zaman daha 10 yaşındaydım.
         1988 yılı İzmir’in sıcak bir yaz günü -16 Ağustos- her zaman yaptığım gibi erkenden-kahvaltımı yapar yapmaz- satranç kulübüne gitmiştim. Okullar tatil olduğu için yaz boyunca zevkle yaptığım tek eğlence buydu. Kulübe girer girmez kitaplıktan Bronstein’ın 1953 Zürih kitabından bir oyun incelemeye başlamıştım. Bütün dikkatimi toplayıp oyunda yapılan hamleleri anlamaya çalışırken birden kulüpte bir bağırış koptu.
         -Polis,pooliss...imdat!!!...yetişin.....
         Herkes telaş içinde içeriye doğru koşturdu ve bağırış artarak devam etti. Sesler o kadar yüksekti ki evi kulübün hemen karşısında olan kulübün emektar satranççılarından Komiser Vedat Bey hemen kulübe geldi.
         —Neler olduğunu sordu. Bir şeyler söyledi ve kimsenin dışarıya çıkıp çıkmadığını sordu.
—Hayır, kimse dışarıya çıkmadı.-
Vedat Bey hemen kapıyı içeriden kilitledi.
Bense bir köşede korku ve heyecan içinde olayları izliyordum. Bugün sıradan bir yaz günü değildi artık.
Komiser Vedat Bey hemen içerideki odalardan birine girdi. Kulübün sevilen satranççılarından Emekli Öğretmen Mehmet Bey’in satranç tahtasının önünde yüzü masaya dayanmış bir şekilde yatmakta olduğunu gördük. Maalesef ölmüştü.
Komiser Vedat Bey, polis ekibi gelene kadar ilk incelemelerini yaptı. Ne yazık ki bu trajik ve korkunç olayı gören hiç bir tanık yoktu. Bilinen tek şey Mehmet Bey’in katiliyle oyun oynadığıydı. Dolayısıyla katil aramızdan birisiydi ama kim?
Kulüpte o sırada benden başka 4 kişi daha vardı. Bu 4 kişide kulübün kuvvetli oyuncularıydı. Hepimizde birbirimizden habersiz – tabi ki sadece Mehmet Bey ve Katili birbirinden haberdar - farklı odalarda bulunuyorduk. Bunun içinde Mehmet Bey’in kimle satranç oynadığı belli değildi.
Komiser Vedat Bey, Mehmet Bey’in Katiliyle oynadığı oyuna baktı.
                                                             Katil
                                   
                                                         Öğretmen Mehmet Bey
ve konuma dikkatlice baktıktan sonra Komiser Vedat Bey, zanlılara 2 soru sordu ve olayı çözdü.
         1.Soru: Diyagramdaki konumda ne oynardınız?
         2.Soru: Siyahlarla 1)e4’e karşı ne oynuyorsunuz.
                                    ZANLILAR
Zanlılar bu 2 soruya şu cevapları verdiler:
                 
Avukat Ali Bey          Ressam Yakup Bey       Mimar Sedat Bey            Doktor Osman Bey
1.soru:1.h2-h4             hamle kimde ki?        1....  Ac6-e5                   1....a7-a6
2.soru:1...e5               1...d5 ile İskandinav      1...c5 ile Sicilya             1....c6 ile caro-kann
                 
       ve bütün bu sorulardan sonra Komiser Vedat Bey kapıdan henüz girmiş olan polis ekiplerine kimi sorgulamalarını emretti. Neden?                                            
CEVAP:                                                                                                                         
Çünkü
1.soru: Hamle sırasının kimde olduğu verilmediği halde Ali, Sedat ve Osman Bey hamle söyledi. Üstelik Mimar Sedat Bey’in söylemiş olduğu hamle Sicilya Açılışının önemli bir devam yolu idi.
2.soru:  Diyagramda ki konum Beyazların e4’e karşı c5 oynayarak devam eden Sicilya’nın Dragon devam yolundaki bir konumdu. Sicilya’yı tek bilen ve oynayan Sedat Bey idi.  
Not: Tabii ki bu hikâye kurmaca bir hikâyedir. İzmir Satranç Kulübünün çok sevilen satranççılarından emekli emniyet müdürlerinden Vedat Amcamıza    itafen yazmıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meşhur Bilderberg toplantısına bu yıl hangi Türkler katılıyor

  Dışarıya tamamen kapalı bu kulüp, komplo teorisyenlerinin de sıkça beslendiği bir yer olma özelliğini taşıyor. Bu yıl, organizasyona 23 ül...